Fırat Üniversitesi Sivrice MYO öğretim görevlisi Dr. Halil KARAN Baskil ilçesi tarımı ile ilgili tecrübelerini paylaştığı yazısında önemli konulara değindi:
Baskil yöresinde; 1998-2000 yıllarında yaklaşık 2 yıl boyunca çalışma fırsatı yakaladım. Çalıştığım dönemde ağırlıklı olarak kayısı, beyaz biber ve özellikle Bilaluşağı Köyü ve civarında karpuz yetiştirilmekteydi. Yıllar sonra, yani bu yıl Tabanbükü Köyü’ne görev amacıyla gittim, giderken sahil yolunu kullandık. Yaklaşık 23 yıl sonra özellikle kayısıda artışların olduğu, biber üretiminin devam ettiği fakat karpuz yetiştiriciliğinin çok az yapıldığını öğrendim.
2000 yıllarında yaklaşık olarak 2 ton karpuz tohumunun satıldığı (bunun 500 kg’ını kuruluş olarak biz satmıştık) bir yörede şimdi neden bu düşüşün olduğunu araştırdım. Yaptığım görüşmelerde karpuz ekimi oldukça fazla olunca münavebenin iyi uygulanmaması dolayısıyla toprağın yorulması, hastalık ve zararlıların karpuzun yetişmesine engel teşkil ettiği için iyi bir verim alınmaması nedeniyle yöre halkının karpuz üretiminden 2005-2006 yıllarında vazgeçtiğini öğrendim. Aşılı karpuz neden tercih etmediklerini sorduğumda, o dönemlerde kolay ulaşamadıklarını ifade ettiler. Bir yazımda aşılamanın ne kadar önemli olduğundan bahsetmiştim. Eğer yöre halkı aşılı karpuzu kullanmış olsaydı belki bugün o günler kadar olmasa da yine karpuz yetiştiriliyor olurdu. Şimdi size aşılı karpuz verseler tekrar eski yıllardaki gibi Doğu ve Güneydoğu’ya hakim olarak ihraç ettiğiniz karpuzu yetiştirmek ister misiniz diye yöre halkına sorduğumda, artık birçok yetiştirme alanının kayısı olduğunu o nedenle pek dönüşün olamayacağını ifade ettiler.
Benim çalıştığım dönemde; barajı geçmek için çalışan 2 gemi sayısı 4 e çıkmış, 2’si Malatya belediyeye ait, 2’si ise yine Malatya-özel sektöre ait olarak çalıştığını öğrendim. 23 yıl önce gittiğim yörede yalnızca yolunun asfaltlandığını onun haricinde bir virajın dahi düzeltilmediğini görünce yöre halkına önceden sorduğum soruları bir düşündüm. Yöre halkına sorarak, neden Baskil ve Elazığ’ı tercih etmeyip Malatya’yı tercih ediyorsunuz dediğimde, yolun bozuk olduğunu, uzak mesafede olduğunu ve herhangi bir ulaşım aracının olmadığını ifade ettiklerinde insan istemese de hak vermek zorunda kalıyor. Düşünün; tarımsal üretim açısından Elazığ’ın en önemli ilçesinin en fazla geliri olan bölümü tüm ihtiyaçlarını ya Adana trenini kullanarak (Günlük olarak bir marketi boşaltacak kadar malzemeyle döndüklerine şahit oldum) ya da komşu ilin bırakmış olduğu gemileri kullanarak karşılamakta yani tüm alışverişini ev satın almak dahil Malatya ile yapmaktadır. Şimdi ben şehrimizi yöneten insanlara şu önemli soruyu sormak isterim. Bu denli tarımsal geliri olan bir yöreye eğer karşı taraf gemi bırakıyorsa, Elazığ veya Baskil belediyesi olarak neden belediye otobüsü bırakılmadığını öğrenmek isterim (50 km civarında yolu uygun hale getirerek). Bu kadar önemli bir yörede dağın baraja bakan tarafında da uygun bir yerin (Gemici köyü gibi) belediye yapılması yöre halkı ve Elazığ ili için önemli katkılar sağlamaz mı? Ve diğer bir soru: Elazığ halkının ve yöneticilerinin ciddi anlamda yöre insanının da katılımıyla konuyu acil olarak ele alması gerekmez mi? Naçizane tavsiyelerim
Saygılarımla… Muhabbetle kalın….