Önümüzdeki hafta Cuma 24 Kasım Öğretmenler Günü. Bu sebeple değerli meslektaşlarıma seslenmek istiyorum…
Gerçek Öğretmen; Yürekleri ısıtan, gönülleri aydınlatan güneşe benzer. Sevgi dolu yüreği, güler yüzü ve güzel sözüyle gönülleri fetheder. Tatlı dili ve maharetli elleriyle kalplere sevgi tohumları eker. Sevgisi, bilgisi ve ilgisiyle onları geleceğe hazırlar. Çiçeklerini en güzel şekilde yetiştirir…
Eğitimin temel taşları sevgi, bilgi ve ilgidir. Okulu bahçe; öğrencileri bahçenin eşsiz çiçekleri, öğretmeni de bahçede rengârenk çiçekler yetiştirecek bir bahçıvan olduğunu biliyoruz. Öğretmen; açmayı bekleyen tomurcuklara yol gösteren gönül eri, ruhları okşamasıyla, dinlemesiyle çok özel ve güzel bir insandır.
Öğretmenin; mangal gibi yüreği, çelik gibi bileği, gerektiğinde de pamuk gibi yumuşak gönlü olmalıdır. Öğrencilerimize onurlu bir kişilik kazandırmak, yeteneklerine göre yönlendirmek, millî ve manevî değerler vermek başlıca görevlerindendir. Öğretmen, öğrencinin gözünde her şeyi bilen örnek bir insandır.
Hepimizin bildiği gibi iletişim sevgiyle başlar ve başarıya doğru ilk adım atılmış olur. Öğretmenin kalbi çocuk sevgisiyle dolup taşmalıdır. Yüreğine giremediğimiz çocuğu eğitemeyiz. Öğrenci öğretmenini severse dersleri de sever. Öğretmen öğrencilerine sevgi, bilgi ve ilgiyle yaklaşırsa öğrenciler okula severek gider. Derslerini zevkle yapar. Bilgisine bilgi katar…
Öğretmenlik sevgi mesleğidir. Gönlü sevgiyle dolu, öğrencilerini çok seven öğretmeni öğrencileri unutmazlar. Öğretmen bir sevgi pınarı olarak ömrünün sonuna kadar gürül gürül akmalı, çiçeklerini sulayıp büyütmeli, onları hayata hazırlamalıdır.
Öğretmen bilgiden önce sevgi ve hoşgörüyü vermelidir. Sevgi temeli üzerine kurulmayan eğitim gerçek bir eğitim değildir. Öğretmen seven ve sevmesini bilendir. Öğretmen belli bir disiplin anlayışı içinde olmalıdır. Öğretmen sadece bir insan yetiştirmiyor, bir gelecek hazırlıyor, sevgiyle kurulan bir dünyada yaşamak ne kadar güzel olur değil mi?
Mesleğimi ve öğrencilerimi çok sevdiğimden olacak, bu kutsal görev için ne kadar çok şey söylesem de çok az şey söylediğimi düşünüyorum. Öğretmen, insan yetiştiriyor. Memurundan âmirine, esnafından tüccarına, doktorundan mühendisine, işçisinden cumhurbaşkanına kadar herkes öğretmenin elinden geçiyor. Yurdumuzu bir bahçe olarak düşünecek olursak, bu bahçenin içinde binlerce çiçekler vardır. Bu çiçekler öğrencilerimizdir. Biz öğretmenler de bu bahçenin cefakâr ve vefakâr bahçıvanları değil miyiz?
Öğretmenler, çocuk sevgisini en iyi bilen ve hayatlarında yaşayan insanlardır. Belki biraz iddialı bir söz olacak ama kalbinde çocuk sevgisi olmayan iyi bir öğretmen olamaz, diyorum. Öğretmen bu çiçekleri büyütecek, sulayıp budayacak ve bu çiçekler dünyanın havasını değiştirip çevreye misk gibi kokular yayacaktır.
Öğretmen, bahçedeki her çiçeğin kendi renginde açması için uğraşan bir gönül eri değil midir? Öğretmenin gönlünde bahar çiçekleri açmalı ki öğrencilerinin yüreğinde de bahar çiçekleri açtırabilsin.
“Öğretmen bir sevgi çeşmesidir. Musluklarından sevgi akar. Çiçekler o musluktan doyarak, kanarak içerler. Sevgi çeşmesinden sevgi akacak, akan bu suda binler, on binler, yüz binler, milyonlarca çeşit, renk ve kokuda çiçekler yetişecektir. Öğretmenin okulu sevgi bahçesidir ve bu bahçe tomurcuk açacak çiçeklerle doludur. Okul sevginin yurdu, öğretmen de sevgi ordusunun soluğudur. Okulu çiçek dolu bir bahçeye, öğrencileri çiçeklere, öğretmeni de bir bahçıvana benzetebiliriz.
Öğretmen öğrencilerini tanır, onlara aşırı bilgi yüklemez. Bilir ki aşırı yük onları başarısız kılar. Öğretmen, aşırı suyun bitkiyi çürüttüğü, fırına atılan ekmeğin çok yakmakla yanıp kül olduğunu bilir. Öğretmen ani öfkelerle kötü örnek olmaz. Öğretmen sevgi okyanusuna yelken açtırandır. Öğrencisini mutlu görünce dünyanın en mutlu ve en huzurlu insanı olur. Öğretmen bir bahçıvan, okulu bahçesi, öğrencileri çiçekler, yüreği kova, sevgisi su, tebeşiri çapa, silgisi de makas değil midir?
Elimiz öğrencilerimizi okşasın, dilimiz sevgi çeşmesine dönüşerek nehirler gibi aksın, çiçeklerimiz solmasın ve mesleğimiz aşkımız olsun. Eğer bunları yapabilirsek korkudan titreyen vücutların, endişeyle bakan gözlerin bir anda gülümsediğini, bedenine can geldiğini göreceksiniz…”
Öğretmen gönüllerde bahar çiçekleri açtırandır. İyi bir öğretmen, içindeki sevgiyi öğrencisiyle birlikte paylaşmasını bilendir. Her öğretmen için okul bir gönül bahçesidir. Öğretmen sadece öğreten değil aynı zamanda öğrenendir. Öğrencilerinin adına karar veren değil, öğrencileri ile birlikte karar verendir. Öğrenci öğretmeninden sıcak bir merhaba, güler yüz, tatlı dil ve hoşgörü beklemektedir. Öğrenciler, öğretmenlerinden halinin hatırının sorulmasını, derdinin dinlenilmesini, sevinç ve acısının paylaşılmasını, değer verilmesini, ismiyle hitap edilmesini istiyor.
Öğretmen, mesleğinin sevdalısı, en güzel örnek, çiçeklerini iyiye, güzele yönelten insan değil midir? Bu meslek aşk mesleği, gönüllere girme mesleği değil midir? Öğretmen, yaşadığı çevreyi sevgi bahçesi görerek, açmayı bekleyen tomurcuklara el atıp yol onlara gösteren bir insan değil midir? Öğretmen, tatlı diliyle, güler yüzüyle, dokunuşu, konuşması, gözlerin içine bakmasıyla, ruhları okşamasıyla, dinlemesiyle, öğrencilerine isimleriyle hitap etmesiyle çok özel ve güzel bir insan değil midir?
Öğretmenlik bilincini okuduğumuz okullar değil, görev yaptığımız okullar veriyor. Okullar ve öğrenciler aynı zamanda bizim öğretmenlerimiz oluyor. Bu bilince ulaşabilmenin yolu öğrencileri sevmek ve ilgilenmekten geçmektedir.
Öğretmen, yüzleri solmuş, gözlerinin ışığı sönmüş, suya hasret çiçeklere derman olabilendir. Onlara sevgiyle bakan, ilgiyle yaklaşan, dinleyen ve umut sunan bir gönül eri olmalıdır. Öğretmen, yaralara merhem, yüreklere sevgi, beyinlere bilgi, yaklaşarak ilgi, kalplere mutluluk akıtan sevgi pınarı olmalıdır. Öğretmen, güler yüzle sınıfını selamlayan, derslerini sevdiren, derse karşı merak uyandıran, öğrenciyi bir rakip olarak görmeyen, onların açığını, hatasını aramayan, onu küçük düşürmeyen, azarlamayan biri olmalıdır. Öğretmen hapishane gardiyanı gibi davranamaz. Notunu mermi, not defterini silah gibi kullanamaz.
Sevgi hamuru ile yaratılan çocuklarımızın bizlere düşman olması mümkün değildir. Bir çiçek bahçıvanına ne kadar zarar verirse, bir öğrenci de öğretmenine o kadar zarar verebilir. “Hocam, bunun istisnası yok mu?” diyenlere elbette olabilir, diyeceğim. O yaban çiçeklerini bahçıvan nasıl ehil hale getiriyorsa, bir öğretmen bahçıvan kadar da mı olamaz diye sormak istiyorum. Öğretmenin görevinin kutsallığı da buradan gelmektedir. Öğretmen zor işlerin adamı olmalıdır. Mangal gibi yüreği, çelik gibi bileği olmalı, ancak gerektiğinde de bir pamuk kadar yumuşak olmalıdır. Yüreğinde sevgi olan öğretmenlerin de öğrencilerine düşmanlığı bir bahçıvanın bahçesindeki çiçeklerine olan düşmanlığı kadar olabilir. “Bunun da istisnası yok mu?” diyenlere elbette ki vardır, diyeceğim. Bir çuval pirincin içinden birkaç tane taş, bir kasa elmanın içinde de birkaç tane çürük elma çıkabilir. Allah nefsimize ve şeytana uydurmasın.
“Sevgisizlikten daha çok iletişimsizlikten dolayı birbirini anlayamayan insanlarla karşılaşıyoruz. Birbirini anlamayan taraflar… Karşısındakini seven ancak, karşısındakince sevilmediğini düşünen taraflar… Karanlıkta birbirini kucaklamak istedikleri halde karanlık yüzünden karşısındakinin kollarının açık olduğunu göremeyen, hatta onun varlığını fark etmeyen taraflar.”
Meslektaşlarıma Gönülden Bir Buket…
Öğretmen, mesleğini ve öğrencilerini sevmeli, onları incitmemeli.
Öğretmen, çevresine örnek olmalı.
Öğretmen, her ortamda çok iyi ilişkiler kurmalı.
Öğretmen, kendini kabul ettirmeli, saygı uyandırmalı, dostluğa önem vermeli.
Öğretmen, zorluklar karşısında sabırlı olmalı, mesleğinin değerini bilmeli, mücadele azmini kaybetmemeli, mazeretlere sığınmamalı.
Öğretmen, işbirliğinin önemine inanmalı, hiçbir fedakârlıktan kaçınmamalı.
Öğretmen, mesleğini sadece maddî açıdan değerlendirmemeli.
Öğretmen, bulunduğu çevreye ve insanlara çok dikkat etmeli, olumsuzluklara karşı dirençli olmalı.
Öğretmen, fazla ödev vererek öğrenciyi usandırmamalı. Öğrencilerini ve sınıfını çok iyi tanımalı, onların her birinin ayrı özellikleri olduğunu bilerek davranmalı. Öğrencilerine özgüven aşılamalı.
Öğretmen, veli toplantılarına büyük önem vermeli, başarılı olmak istiyorsa velilerle iyi ilişkiler içinde olmalı.
Öğretmen, öğrencisinin gözünde her şey olduğunu bilmeli ve ona göre davranmalı.
Öğretmen, sınıfına ışık verirken ışık da almalı, öğretirken öğrenmeli, öğrencilerini sevmeli, ilgilenmeli, onları kendi çocuğu gibi görmeli.
Öğretmen, sınıfa girer girmez hemen derse başlamamalı.
Öğrencilerine yol göstermeli, rehber olmalı, bilginin, okumanın önemini anlatmalı.
Öğretmen, öğrencilerine bolca konuşma imkânı tanımalı, onları konuşmaya teşvik etmeli.
Öğretmen başarıyı çok istemeli, bunun yolunun da çalışmaktan geçtiğini bilmeli.
Öğretmen kendini sevdirmeli, çevresine güven vermeli, hoşgörülü olmalı, yerine ve zamanına göre hareket etmesini bilmeli.
Öğrencilerinizi bütün yönleriyle, özellikleriyle tanımaya çalışmalı, seviyelerine göre davranmalı.
Öğretmen çevresinde lider olmalı, cesaretli olup görevlere aktif olarak katılmalı.
Öğretmenin sözleriyle davranışları aynı olmalı.
Öğretmen, mesleğinin önemini ve değerini bilmeli, mesleğinin onur ve şerefini lekeleyecek söz ve davranışlardan uzak durmalı.
Öğretmenlik mesleği kutsal bir görevdir, peygamberlik mesleğidir. Fedakârlık ve sabır ister. Gönüllere girmenin, ruhları okşamanın, sevgi ve bilgi yaymanın ve dağıtmanın bir diğer adıdır. Konumuzu “Öğretmen” şiirimizle tamamlayalım:
ÖĞRETMEN
Çocukların dillerinde hep sensin,
Yanık yüreklere candır öğretmen.
Yetimlerin hallerini bilensin,
Damarlarda atan kandır öğretmen.
Yüreklere nehir gibi akansın,
Gönüllerde ışıkları yakansın,
Bize herkeslerden daha yakınsın,
Garip, kimsesize yardır öğretmen.
Cehaleti bilgilerle boğansın,
Kutlu ışıklarla kalbe doğansın,
Rahmet yüklü yağmur gibi yağansın,
Yüce dağ başında kardır öğretmen.
İlim ateşini her gün yakarsın,
Sevgi dolu yüreğinle bakarsın,
Tatlı dille gönüllere akarsın,
Çocukların cananıdır öğretmen.
Sabah vakti ufkumuza doğarsın,
Huzur dolu rahmet olup yağarsın,
Cehâleti ilim ile boğarsın,
Susuz topraklara candır öğretmen.
Güven ver de sevgi, ilgi uyansın,
Akıllara bilgileri koyansın,
Yetimleri, öksüzleri duyansın,
Çaresizin yanındadır öğretmen.
Törenlerde çiçek gibi açansın,
Işığını hiç durmadan saçansın,
Karanlıktan uzaklaşıp kaçansın,
Kötülükten arındırır öğretmen.
Biliyorum mazlumları sevensin,
Darda olanlara huzur, güvensin,
Doğruluğu, dürüstlüğü övensin,
İnsanlığın baş tacıdır öğretmen.
Hiç sormadan hâlimizi bilensin,
Akan gözyaşını hemen silensin,
Bir gün değil bize her gün gülensin,
Öğrencinin yakınıdır öğretmen.
İnancınla zorlu dağlar aşarsın,
Çocukların kalplerinde yaşarsın,
Kasımlarda mutluluğa koşarsın,
Gönüllerin sultanıdır öğretmen.
Eğitimci Şair Yazar Ali ÖZKANLI