Ana Sayfa Gündem, Kültür&Sanat, Ülke Gündemi 6 Kasım 2023 192 Görüntüleme

5 bin yıllık Harput Kalesi’nde, Arkeolojik Kazılar Devam Ediyor. Prof. Dr. İsmail Aytaç, Çalışmalarla İlgili Konuştu

Urartu Krallığı tarafından kurulan ve tarihe ışık tutan 5 bin yıllık Harput Kalesi’nde, bir yandan arkeolojik kazılar bir yandan da restorasyon çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Harput Mahallesi’nde Urartu Krallığı tarafından kurulan ve tarihe ışık tutan 5 bin yıllık Harput Kalesi’nin tahrip olan surları, başlatılan kazı ve restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılıyor.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü idaresinde bir firma tarafından yürütülen ‘Harput Kalesi Restorasyonu 3. Etap Projesi‘ çerçevesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Bu çerçevede Kızlar Burcu, Bizans duvarı ve Belek Burcu alanlarında hem kazı hem de restorasyon çalışmaları devam ediyor.

Harput’ta yapılan arkeolojik kazıların 2014 yılından beri başkanlığını yapan Prof. Dr. İsmail Aytaç, yapılan kazı çalışmaları ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. İşte sorduğumuz sorular ve Prof. Dr. İsmail Aytaç’ın cavapları:

  • Harput Kalesinin Tarihçesi Hakkında Bilgi Verir misiniz?

Harput’un tarihi, 2016 yılında Harput Kabartması’nın ortaya çıkmasıyla Orta Tunç Dönemi’ne (M.Ö. 2000-1850 yılları arası) kadar uzanmaktadır. Bölge, M.Ö. 16. yüzyıldan M.Ö. 12. yüzyıla kadar Hurri-Mitanni, Hitit, İşuwa ve Asur krallıkları tarafından kontrol edilmiştir. Urartu kralı II. Sarduri zamanında Harput Urartu’ya bağlı bir eyalet merkezi olarak planlanmıştır. M.Ö. 660-M.Ö. 560 yılları arasında Medler, M.Ö. 560-M.Ö. 331 yılları Aarasında da Persler bölgeye egemen olmuşlardır. M.Ö. 301’den M.Ö. 53 yılına kadar Sophane, Seleukos ve Armenia Krallıklarını görmekteyiz. M.Ö. 53-M.S. 55 yılları arasında Roma-Part mücadelesi sonrasında ise M.S. 64-305’de Roma hâkimiyeti ön plana çıkmıştır. M.S. 309-379 Sasaniler, 379-476 arasında ise Roma İmparatorluğu söz sahibi olmuştur. 5-6. yüzyıllarda Bizans-Sasani mücadelesini ve 7. yüzyılda ise İslâm orduları görmekteyiz. Bölge, 8. yüzyılın ilk yarısına kadar, Emevi-Bizans mücadelesine sahne olmuştur. Bu dönemden 935’e kadar da Abbasi-Bizans savaşlarında sık sık el değiştirmiştir. 935-938 yılları arasında kısa süren Hamdaniler devrinden sonra Harput 1085 yılına kadar Bizans’ın elinde kalmıştır. 1085 yılında Çubukoğulları Harput’u ele geçirerek bölgenin Türkleşmesinde önemli rol oynamıştır. 1115 yılında Artuklu idaresi başlamıştır. 1185 yılında İmameddin Ebu Bekir’in kurduğu Harput Artukluları, 1234 yılına kadar devam etmiştir. 1234-1289 arasında Anadolu Selçuklu Devleti, 1289’dan 1339’da ise İlhanlı egemenliği hâkim olmuştur. 1339-1364 arası Eretnaoğulları, 1364-1465 yıllarında Dulgadır-Memlük, 1645-1507 arasında da Akkoyunlular tarafından idare edilmiştir. 1507 yılında Safevi Devleti’nin eline geçen Harput, 1516 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimine girmiştir.

Harput Mahallesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde, 30.05.1985 tarih ve 1089 sayılı ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun kararı neticesinde Kentsel Sit Alanı, Harput Kalesi de aynı tarih ve sayı ile I. Derece Arkeolojik Site Alanı ilan edilmiştir. Harput ve çevresi 2005 yılında Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi olarak seçilmiştir. Harput Kentsel Tasarım Projesi de 19.02.2009 tarih ve 2057 sayılı kararla Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanmıştır.

  • Harput Kalesinde Kazılar Ne Zaman Başladı ve Ne zaman tamamlanacaktır?

İlk olarak Harput iç kalede 1995-1999 yılları arasında Ertuğrul Danık tarafından yüzey araştırması yapılmıştır. Ayrıca 2001 yılında yayınlanan “Ortaçağ’da Harput adlı çalışmalarda; Harput’un Ortaçağ yapıları ile birlikte özellikle İç Kale’nin ayrıntılı çalışmaları aktarılmakta olup ilk defa İç Kale ve İç Kale içindeki kimi birimlerin rölöveleri verilmiştir.

Harput İç Kale Kazıları ise, iki dönemde gerçekleştirilmiştir. İlk dönem kazıları, 2005-2009 yılları arasında Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdürlüğü’nün Başkanlığında, Prof.Dr. Veli Sevin’in bilimsel danışmanlığında yapılmıştır. Bu yıllar arasında 2. bölge olarak adlandırılan Urartu Sarnıcında, 3. bölge Artuklu Sarnıcında, 5. bölge orta mahalle adasında, batı yamacı Atölyeler Grubu ve Harput İç Kalesi’nin güneyinde bulunan güney yamaç evinde kazı çalışmaları yapılmıştır.

İkinci dönem kazıları ise, 2014 yılında Elâzığ Valiliği ve Fırat Üniversitesi iş birliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ve Bakanlar Kurulu Kararı ile Prof. Dr. İsmail AYTAÇ’ın Başkanlığında kazı çalışmalarına yeniden başlanmıştır.

2014 yılı kazı çalışmaları, 1. Bölge Artuklu Sarayı’nın önü, 3. Bölge Belek Burcu ve çevresi, ayrıca Belek Burcu’nun doğusundaki tonozlu mekânda yapılmıştır. 1. Bölgede 300 ve 3. Bölgede 300 m2 olmak üzere 600 m2 alanda kazı yapılmıştır. 2015 yılında kazı çalışmaları üç farklı alanda gerçekleştirilmiştir. Bu yıl içinde yaklaşık 900 m2’lik alanda çalışılmıştır.

2016 yılında kazı çalışmaları üç farklı alanda gerçekleştirilmiştir. 10×10 m2’lik kareleme alanları belirlendikten sonra, 1. Bölge Artuklu Saray Önü açmaları, 5. Bölge açmaları ve Urartu su sarnıcı havalandırma sondajı açmalarında sürdürülmüştür. Doğu ve batı sur duvarı üzerine, ziyaretçilerin şehri görebilecekleri yaklaşık 60 m2’lik bir alana temperli camdan 2 (iki) adet seyir terası yapılmıştır. Harput İç Kale 2017 yılı arkeolojik kazı sezonu, 1. Bölgede (Artuklu Sarayı önü) ve 2. Bölgede toplam 800 m2’lik bir alanda gerçekleştirilmiştir.

2018 yılı kazı çalışmaları, arazi çalışmalarını kazı çalışmaları ve restorasyon çalışmaları olmak üzere iki başlık altına toplayabiliriz. Arkeolojik kazı çalışmaları;1.Bölge’de (Sarayönü), 5.Bölge (Orta Mahalle) restorasyon projesine dahil edilen 6. Bölge’de, restorasyon projesine yönelik Fahreddin Kara Arslan Burcu’nda olmak üzere toplam 3 bölgede yapılmıştır. 2019 yılı kazı çalışmaları, arazi çalışmaları, “kazı ve koruma uygulamaları” olmak üzere iki başlık altında değerlendirilmiştir. Bu yıl arkeolojik kazılar kısa sürmüş, koruma çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Harput İç Kalesinde kazı çalışmaları toplamda 7000 m2 alanda yapılmıştır.

2020 yılında, Covid-19 salgın nedeniyle kazı evinde teknik çizim, eserlerin temizliği, fotoğraf çekimi ve tasnifi yapılmıştır. 2021 yılı kazı çalışmaları; Urartu Açık Hava Tapınım Alanı kazı ve temizlik çalışmaları, Fahrettin Karaaslan Burcu üstü K-20 ve L-19 açmaları, Orta Mahalle O-4 ve P-4 açmaları, II. Bölge / F-13 açması (Arkeolojik Sondaj Kazısı) olmak üzere farklı alanlarda yapılmıştır. 2022 yılı kazı çalışmaları; O-4 açmasındaki iki bağımsız sarnıçta kazı çalışmaları tamamlanmıştır. Bu yıl, Türk Tarih Kurumu Başkanlığının proje destekleri kapsamında Harput İç Kalede yer alan Urartu su sarnıcı/zindan’ın tonoz ve havalandırma kubbesi tamamlanmıştır.

2023 yılı kazı çalışmaları; Sarayönü mutfak bölümündeki tandırlarda konservasyon çalışması yapılmıştır. Burç duvarlarında ve kale kapılarında derz boşalmaları olduğu için güçlendirme çalışması yapılmıştır. Demirci atölyesi konservasyon çalışması devam ediyor.

 

  • Harput İç Kale Kazılarında bulunan Küçük Buluntulara örnek verir misiniz ve hangi yüzyıl aralığında tarihlendiriyorsunuz?

Harput İç Kale kazılarında görülen figürlü seramik fragmanlarını, Ortaçağ’a tarihlendirmekteyiz. Figürler, boyalı kazıma tekniği ile yapılmıştır. Vazo/ibrik dışındaki fragmanların iç yüzeyleri tamamen, dış yüzeyleri ise belli seviyelerde beyaz/krem renk astarlı, sarımsı yeşil, açık mat yeşilimsi, şeffaf yeşil ve şeffaf yeşilimsi krem sırlı, yeşil, kahverengi ve hardal sarısı renklerinde de boyalıdır. 1 numaralı tabak fragmanında kıvrımlı balık figürü;  2 numaralı kâse fragmanında, profilden yürür pozisyonda bir adet aslan figürü; 3 numaralı tabak fragmanında da sıralı kuş figürleri resmedilmiştir. Figürlerin etrafı ise çiçeklerle dekore edilmiştir. 4 numaralı vazo/ibrik büyük fragmanda ellerinde kaşık benzeri çalgı aletleri ile dans eden dansöz bir kadın, küçük fragmanda ise yanak yanağa resmedilmiş bir çift yer almaktadır. Fragmanlardaki kompozisyonları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde eğlence ve aşk temalı bir kompozisyon işlendiğini söyleyebiliriz. Figürlerin üst kısmında ise bordür içine alınmış sülüs yazı bulunmaktadır. Okunamadığı için kabın etrafını çevreleyen yazının ne ile ilgili olduğu anlaşılamamıştır.

Anadolu Selçuklu Devleti’ne ait sikke, üç kardeş devri (H.644-665/M.1246-1266) sultanlarından IV. Rükneddin Kılıç Arslan’a ait olup sultanın ikinci defa tek başına sürdüğü saltanatı (H.655-663/M.1257-1264) sırasında Lulu’da basılmış olmalıdır. Ön yüzünde Mühr-ü Süleyman motifi içinde sağa dönük aslan figürü olan Ebu Said Bahadır Han’a (H.716-736/M. 1316-1335) ait İlhanlı sikkesi ise olasılıkla Sivas’ta darp edilmiştir. 1658-1711 arasına tarihlenen Nürnberg jetonu da, usta Cornelius Lauffer tarafından hesaplama jetonu olarak üretilmiştir. Osmanlının 24. padişahı Sultan I. Mahmud’a (H.1143-1168/M.1730-1754) ait sikkenin ön yüzünde padişahın tuğrası, arka yüzünde ise, duribe fi Konstantiniyye 1143 yazısı yer almaktadır.

Kolye uçları genel olarak günlük hayatımızda süs objeleri içinde değerlendirmekte olduğumuz ve yüzükler kadar popüler olan bir diğer takı grubunu oluşturmaktadır.  Kazı çalışmalarında da geneli metal olan kolye uçları ile bulunmuştur. Bunlardan sağdakinin üzerinde, nazar gibi hallerden korunmak adına yapılmış tılsım kolyedir ve üzerinde bu amaca uygun olarak “Maşallah” yazısı vardır.

Harput İç Kale’de, 2017 kazı sezonu boyunca ele geçirilen eserler arasında farklı form ve tipolojiden oluşan temrenler de bulunmaktadır. Özellikle Bizans Dönemi’ne tarihlendirilen yassı temren örneğinin omuz, bel, bilezik kısımları ve genel kondisyonu diğer örneklere oranla daha iyi durumdadır. Benzer temren örnekleri, Ayanis Kalesi, Gevale Kalesi, Karacahisar Kalesi gibi farklı kale kazılarında da görülmüştür. Bu tip kısa mesafeli temrenler, hem av için kullanılır hem de savaşlarda zırhsız düşmana atılırdı. Harput İç Kale’de görülen yassı tip temrenlerin, yine aynı bölgede yer alan Taşkun Kale ve Aşvan Kale yerleşimlerinde de var olduğu bilinmektedir. Urartulardan Osmanlı dönemine kadar farklı kültürlerin izlerini taşıyan boncuklar, yapılış itibarı ile kendi dönemlerinin estetik algısını günümüze yansıttığı için önemli arkeolojik buluntular arasındadır.

Harput İç Kale’de yoğun miktarda metal obje bulunmuştur. Çoğunluğu Geç Osmanlı Dönemi’ne ait olan bu eserler arasında; kapı, pencere, mobilya aks amı, mutfak gereçleri, terzi aletleri ile günlük yaşamda kullanılan birçok obje yer almaktadır.

  • Harput Kalesindeki çalışmaların Turizme Katkısı nedir?

Son yıllarda Harput’ta İç Kale (1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı) başta olmak üzere birçok tarihi eserde arkeolojik kazılar yapılmış, bu eserlerin restorasyon projeleri tamamlanmış ve uygulama aşamasına gelinmiştir. Ayrıca Harput, bütün olarak 2018 yılında UNESCO Kültür Mirası Geçici listesine kabul edilmiştir.

Aşağıda bahsedeceğim çalışmalar sonucunda Harput Kalesine gelen yerli ve yabancı turist sayısında artış beklenmektedir. Turizm destinasyonunda Harput önemli bir ivme kazanacaktır.

 

Harput İç Kalede Kazı, Konservasyon, Restorasyon ve Turizm Amaçlı Yapılan Genel Çalışmalar

Osmanlı (Orta) Mahalle Restorasyon Projesi: Orta Mahalle ve Urartu Kurban Kesim alanını restorasyon projesi İl Özel İdaresi tarafından çizdirilmiştir. Bu proje ilgili kurul tarafından onaylanmıştır. Bu alanın restorasyon projesinin yapılarak turizme açılması önemlidir. Bu proje kapsamında 2022 yılı kazı sezonunda, Harput İç Kalede yer alan Çubukoğulları Dönemine (M.1085) tarihlenen “Fetih Cami ve Çilehanesi” nin Konservasyon çalışmaları yapıldı.

Osmanlı (I Nolu) Konut Restorasyon Projesi: Harput İç Kaledeki Osmanlı (I Nolu)  Konut’un restorasyon projesi İl Özel İdarenin Harput İç Kale Kazılarına ayrılan ödenek ile çizimi yapılmıştır. Restorasyon projesi İlgili kurul tarafından onaylanma aşamasındadır. Bu projenin uygulaması yapılarak Harput İç Kale Kazı evi olarak kullanılması ve ayrıca etnografik eserlerin sergilenmesi planlanmaktadır.

Urartu Su Sarnıcı (Zindan) Restorasyon ve Konservasyonu Projesi: Urartular döneminde sarnıç olarak yapılan ve Artuklu Döneminde, Haçlı Kral ve Kontlarının, ayrıca IV. Murat Bağdat ve Revan seferlerinde esir aldığı Safevî Komutanlarının hapsedildiği Zindanın restorasyon projesi İl Özel İdarenin Harput İç Kale Kazılarına ayrılan ödenek ile çizimi yapılmıştır. Kazı Başkanlığı olarak 2021 Yılı Eylül ayında bu alanın konservasyonu yapılıp, ışıklandırması yapılmış ve geçici olarak ziyarete açılmıştır. 2022 yılında Türk Tarih Kurumu Başkanlığı tarafından konservasyon uygulaması tamamlanmıştır.

Atölyeler: Harput İç Kale Kazılarında çok sayıda atölyeler gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu atölyeler; Demirci atölyesi, Maden eritme atölyeleri, cam atölyeleri, seramik atölyeleri, kalaycı ve terzi atölyelerin sponsorluk yolu ile turizm amaçlı canlandırılması yapılacaktır. Demirci atölyesinin içten destek verilerek, etrafındaki beden duvarları yükseltilecek ve üzeri de düz dam ile kapatılarak turizme kazandırılacaktır.

Orta Mahalle Atölyeler Bölgesindeki Urartu Açık Hava Tapınım Alanı ve Su Sarnıcı: Urartu Açık Hava sarnıcı, kaya oyularak kuzey güney doğrultulu yapılmıştır. Yaklaşık 2 m genişliğinde, 8.70 m uzunluğunda ve 3.90 m derinliğindedir. 2021 yılında Açık Hava Sarnıcının üzerindeki Geç Dönem Osmanlı duvarları (tahribata uğramış ve yıkılma durumundaki) ilgili kurul tarafından izinleri alınarak bir kısmı kaldırılmıştır. 2022 yılında da tamamen duvarlar kaldırılmış olup bu alanda Urartu Dönemi Açık Hava Tapınım Alanı ve su sarnıcı bütün olarak turizme kazandırılmıştır.

Artuklu Sarnıcı Konservasyon Çalışmaları: Artuklu dönemine tarihlenen bu sarnıç esasen yağmur suyu toplamak için kullanılmaktaydı. Kayaya oyulmuş 52 adet basamakla inilen yapının dip kısmında 2 m çapında bir su haznesi bulunmaktadır. Ortalama genişliği 2.30 m olup, yüksekliği tonozlu mekânın olduğu yerde 11 m’ye kadar çıkmaktadır. Sarnıcın aydınlatmasının kandiller ile sağlandığı düşünülmektedir. Kazı çalışmalarının sarnıç ile ilgili kısmı 2015 yılında tamamlanmıştır. 2021 yılı kazı sezonunda, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı tarafından desteklenen proje kapsamında Artuklu su sarnıcında konservasyon çalışması yapılmıştır. 2023 yılında ise bu sarnıcın üstünde yer alan Demirci Atölyesinin konservasyon çalışması başlamıştır.

O-4 Açması Kayaya Oyulmuş Su Sarnıçları: 2021 ve 2022 yıllarındaki kazı çalışmalarında O-4 açması içinde iki adet birbirinden bağımsız sarnıca ulaşılmıştır. Bu sarnıçların derinliği -11 m’dir. İki sarnıcın kazı çalışmaları tamamlanmıştır.

Kürsübaşı Alanı Konservasyon Çalışması: Harput Kürsübaşı geleneği Türk seyirlik oyunları içerisinde UNESCO asil listesinde yer almaktadır. Kalede orijinal Kürsübaşı mekânı günümüze gelen konut kazı ile ortaya çıkarılmıştır. 2021 yılı kazı sezonunda, Orta Mahallede Etnografik eşyalar serildi. Ayrıca bu mekân içinde Kaleden çıkarılan taş eserlerin sergileme alanının düzenlenmesi yapılmıştır. Kürsübaşı alanı etnografik eserler ile turizme açılması neticesinde çok yoğun bir şekilde ziyaretçi akınına uğramıştır.

Artuklu Sarayı Projelendirme Çalışması: Artuklu Saray önündeki 2200 m2 kazı bölgesinin restorasyon projesinin çizilmesi planlanmaktadır. 2023 yılında bu alanda yer alan tandırlarda Konservasyon/Restorasyon çalışmaları başlamıştır.

Harput Kalesi 3. Etap Sur Restorasyonları Çalışması: 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Harput Kalesi 3. Etap Harput Kalesi Surlarının Restorasyon çalışmaları Bizans Surlarında, Belek Burcunda ve Kızlar Burcunda başlatılmıştır. Elâzığ Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından denetimi yapılmaktadır.

 

 

Yorumlar

İlginizi çekebilir

NUH TUFANININ YAZILI TARİHİ

NUH TUFANININ YAZILI TARİHİ

Tema Tasarım | Osgaka.com