Sosyal böcekler arasında kraliçeler, biyolojinin en temel yasalarına meydan okumaktadır. Arılar, yaban arıları, termitler veya karıncalar aynı genoma sahip olsalar bile, türdeşlerinden her yönden farklı bir boyut, uzun ömür, yaşam tarzı, bağışıklık sergilerler. Elbette her şey DNA’da bitmemektedir. bugün çok iyi biliniyor. Bazı kraliçe karıncalar, 30 yıl yaşamakta, bu böcek türleri için önemli bir yaşam süresidir. Üremek enerji gerektirir, aynı zamanda kalıcıdır. Birçok tür ne kadar çok yumurtlarsa o kadar hızlı ölür. Ve tam tersine, bize katil balinaları ve fillerin ise üreme sayısı düşük olmasına rağmen yaşam süreleri fazladır. O halde, yukarıda bahsi geçen kraliçe karıncaların aynı kolonideki diğer karıncalar hiç yumurta üretmezken bu karıncaların nasıl bir milyon yumurta bırakabildiklerini nasıl anlayabiliriz? CNRS’de araştırma direktörü ve karınca uzmanı Audrey Dussutour, kraliçelerin yaşam ritminin azalması, patojenlere az maruz kalmaları, oksidatif strese karşı savunma genlerinin aşırı ekspresyonu veya DNA onarımında rol oynayanların ileri düzeyde olduğunu iddia etmektedir. Güney Hindistan’ın zıplayan karıncaları arasında “işçiler 7 ay, kraliçeler 5 yıl yaşamaktadır. Fransız araştırmacılar kraliçe karıncaların çok yaşmasında insülinin rolünün büyük olduğunu iddia etmişlerdir. Harpegnathos saltator üzerinde yapılan bu çalışma Science dergisinde yayınlandı.
Kaynak: https://www.lemonde.fr/sciences/article/2022/09/04/zoologie-les-reines-fourmis-carburent-a-l-insuline_6140179_1650684.html