Ana Sayfa Genel, Gündem, Hüseyin Özgür Arslan 14 Nisan 2023 34 Görüntüleme

Seyyid Battal Gazi Döneminde Bizans, Emevi ve Türklerin Askeri Yapısı 1

Değerli okurlar, Anadolu’da yaşamış büyük bir halk kahramanı fakat aynı zamanda gerçek bir tarihi kişi olan Seyyid Battal Gazi ile ilgili ilk kitabı 9 yaşında satın alıp okumuştum. Danişmendname ile karışık bir kitaptı M. Faruk Gürtunca’nın Battal Gazi kitabı ile Anadolu’nun bu en büyük kahramanlarından biriyle karşılaşmıştım.

Battal Gazi (8.yy), İlk Çağ’ın başında Sümerlerin Uruk şehrinin kralı Gılgamış’ın efsanevi maceraları ile başlayan (M.Ö 2. Bin yıl) ve Yunanlıların mitolojik kahramanı olan Herkül (Heraklios) ile devam eden süper insanın Ortaçağ versiyonudur. Her üç tarihi ve mitolojik kahraman da aynı coğrafyada yani Anadolu’da doğmuş veya en önemli maceralarını burada yaşamışlardır. Her üç kahraman da o coğrafyadaki halkların ağır ekonomik, siyasi, askeri buhranla çalkalandığı bir dönemde yetişerek bir dönemin sonu bir başka dönemin başlangıcına yol açan tarihi olaylar silsilesinde katalizör görevi görmüştür. Bir başka süper insan olan Amerikan çizgi roman kahramı Superman da 1933’de ağır Amerikan Ekonomik Buhranı’nın en ağır etkilerinin (Büyük dünya ekonomik Buhranı 1929-39) Amerika’yı ve dünyayı esir aldığı, suç patlamasının ve umutsuzluğun yaşandığı bir devirde halka umut vermek isteyen yayıncılar tarafından çıkartılmıştır. İlk çizilen Superman kötü bir uzaylı iken yayıncılar iyi bir kurtarıcıya dönüştürülmesini istemiştir. Superman, Amerikan’nın milli kahramanıdır diğeri de Kaaptan Amerika’dır. İşte Battal Gazi, Amerikalılar için Superman neyse Türkler için odur (Türk olmayıp Arap olduğu halde), Herkül de Yunanlılar’ın Superman’ıdır. Bir zamanlar da Gılgamış, İlkçağ Anadolu halkının Superman’ı idi.

Battal Gazi, çağın süper gücünün (Bizans) imparatoru ile Herkül ve Gılgamış Tanrılarla ve krallarla, Superman ise her türden güçlü insan ve yaratıkla savaşıyordu. Her dört kahraman da çağ açıp çağ kapatan olayların içinde var oluyorlardı.

Emeviler devrinde Malatya serdarı (askeri komutanı) olarak yaşamış bir Arap’ın Seyyid (Hz. Hüseyin) soyundan olmayacağı akla ve mantığa uygun iken özellikle Alevi Türkler tarafından bu Emevi kahramanı Seyyid sayılmıştır. 200 sene boyunca Emeviler, Hz Ali, Hasan, Hüseyin, Fatıma ve onların torunlarına Cuma hutbelerinde lanet okurken bir Seyyid veya Şerif’in Malatya gibi önemli bir uç beyliğine komutan olarak atanması mantık dışıdır. Eğer ki Malatya’yı bir sürgün noktası görmezsek tabii ki. Burada Battal Gazi’nin çok sevilmesinin sebebi muhtemelen Halife 2. Ömer’in sevdiği askerlerden biri olmasıdır. Emevilerin son halifelerinden biri olan 2. Ömer, Cuma hutbelerinde Ehl-i Beyt’e lanet okunması emrini 200 sene sonra kaldıran bir halifedir. İşte bu büyük hizmet Ehlibeyt’i çok seven Türklerce unutulmamıştır. Emeviler, Orta Asya’ya girip zulüm yapan, Türkleri soykırıma uğratan Müslüman Arap ordularını temsil etmektedir. Yerlerine geçen Abbasiler ise Emevilerin Arap ırkçılığına karşı çıkarak Fars ve Türk halklarına kucak açtıkları için ve bu sayede zalim ve ırkçı Emevi iktidarı yıkılabildiği için Anadolu- İran- Orta Asya’da gerek Sünniler gerek Şiiler gerekse Anadolu Alevileri tarafından çok sevilmektedir.

Battal Gazi’nin kim olduğu sorunsalı her iki tarafın da fanatikçe çok sevdiği bir figür olması hasebiyle buradaki temel konumuz değildir. Battal Gazi’nin ortaya çıktığı devrin, Ön Ortaçağ’ın askeri ve siyasi dönüm noktası olduğu fikrini işlemeye tarih yazılarımda devam edeceğim.

 

 

 

Yorumlar

Tema Tasarım | Osgaka.com