Narsistlik karakter bozukluğu olağan hayatımızda en çok karşılaştığımız psikolojik sorunlardan en büyüklerindendir. Narsisizm alanındaki çalışmalarıyla öne çıkan ABD’li psikolog W. Keith Campbell, narsisizmi şişirilmiş bir benlik imajı olarak tanımlar. Narsist kişilik bozukluğu, kişinin birçok alanda herkesten daha iyi olduğunu düşündüğü, en fazla kendini beğendiği-sevdiği psikolojik bir bozukluktur. Birçok sıradan insanın narsist özellikleri olabilir ancak narsist kişilik bozukluğu bundan çok daha ileri bir durumdur. Sıradan insanlarda narsist özellikler zaman zaman ortaya çıkarken narsistik kişilik bozukluğunda bu durum yaşamın her alanına yayılmış durumdadır. Bu kişilerin narsist özellikleri; hayatları, arkadaşlıkları, karşı cinsle ilişkileri ve günlük hayatlarının her aşamasında fark edilir.
Dijital Narsisizm sosyal medyada çokça karşılaştığımız durumlardandır. Geçen hafta Fenomen Öğretmenlerden bahsetmiştim, bu durumda dijital narsisizmin ta kendisidir. Beğenilmek, ilgi görmek, taktir edilmek ve çıkar sağlamak için sosyal medyaya çocuk yani öğrenci videoları yükleyerek takipçi ve beğeni kasmak için yapılan eylemlerdendir. Asıl mesleklerinin öğrenci mahrumiyetlerini koruyarak müfredata uygun ders anlatmak olan ama beğenilme ve taktir toplama amacıyla öğrencilerinin şivesinden, komik anlarından faydalanarak video çekerek sosyal mecralarda paylaşan bu dijital Narsistler sadece beğenilme kaygısı taşırlar. Narsistler empati kuramazlar kuramadıkları için o paylaştıkları video yada fotoğrafları kötü niyetli pedofili gibi sapık hasta insanların iştahlarını kabarttığını görmüyorlar. Bir sınıfta ders yerine video çekilmesi demek ön hazırlık, tekrar çekim, prova ve birde videoyu çeken çocuk derken uzun soluklu bir çalışmanın neticesinde bir video ortaya çıkıyor. Buda demek oluyor ki bir kişinin dijital Narsistliği bütün derse mal oluyor. Velilerden özel izin belgesi alınsa bile bu durum Narsistliktir. Amaç taktir edilmek beğenilmek, takipçi kasıp reklam geliri elde etmek.
Dijital Narsisizm her meslek gurubunun ve her yaş gurubunun sorunudur. Bir ev hanımı yaptığı yemeklerinden tutun kişisel bakımına kadar, hayatının her karesini beğenilmek uğruna sosyal medyada yayıyor. Bir doktor hekimlik mesleği dışında yanında hemşire ve asistanlarla birlikte dans videolarını beğenilmek uğruna hemen paylaşıyor. Bir asker beğenilmek uğruna bütün video ve fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor, empati kuramadığı için kendisi ve diğer askerlerin can güvenliğini tehlikeye attığını düşünemiyor. Bir polis üniforması ile polis arabasının önünde boy boy beğenilmek uğruna fotoğraf ve videoları korkusuzca paylaşabiliyor. Siyasetçiler liderlerinin ve seçmenlerinin beğenmesi ve çok çalışıyor demeleri için her mecrada boy boy fotoğraflar paylaşıyor. Aslında işin aslı o fotoğraftaki gibi mükemmel değil. Paylaşılan video ve fotoğraflar tamamen algıyı yönetmek için çekilmiş gerçekle alakası olmayan görsellerden oluşuyor.
Hemen hemen herkes sosyal mecraları kullanıyor, sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar ve görsellerin tamamı lüks içinde yaşayan, zengin, alim ve bilgili, dindar, en lük mekanlarda, son model arabalarda, uçaklarda, helikopterlerde ve lüks restoranlarda çekilmiş görsellerdir. Bu mecralarda hiç fakir yok, herkes üçer tane üniversite bitirmiş, herkes kariyer ve makam sahibi yada fabrikatör elit bir aile imajı veriyor. Bu tam olarak dijital narsisizmdir. Bu tip Narsistler sosyal hayatta adapte olamaz ve arkadaşları hiç yoktur. Bunun zararları atom bombasının vereceği zarardan daha fazla aman dikkat!
Dijital Narsisizm hızla yayılıyor ve bu nedenle kişisel değerler dahil ahlaki değerlerimizde yok olmak üzere. Her kurum kendi personelini denetlerse ve yasaklarını işletirse bu dijital narsisizm minimal seviyeye iner diye düşünüyorum. Allah’a ısmarladık, hoşça kalın.
