Ana Sayfa Köşe Yazıları, Prof.Dr.Suat Kıyak 22 Mart 2023 112 Görüntüleme

Oruç var oruçtan içeri…

Rûhun orucu; ihtiraslı olmamak, uzun emeli terk etmek, kanaatkâr olmaktır.
Aklın orucu; hevâ ve hevese aykırı hareket etmek, akl-ı maaşdan öteye geçmek, akl-ı selimi umursamaktır.
Kalbin orucu; dünyayı, evhamı, vesvese ve kötü fikirleri oraya sokmamaktır.
Hayalâtın orucu; kötü ve kötülüğü hayal perdesine yansıtmamaktır.
Nefsin orucu; yeme, içme ve harâma karşı perhizkâr olmaktır.
Gözün orucu; uygunsuz, münasebetsiz ve alakasıza bakmamak, tecessüsü terk etmektir.
Kulağın orucu; işitmeniz gerekmeyen lakırdıya kulak kabartmamaktır.
Dilin orucu; kem, kötü söz ve yalan söylememek, dedikodudan uzak durmak, söz taşımamaktır.
Ağızın orucu; haramı ağıza almamaktır.
Elin orucu; kendine ait olmayana el uzatmamak, eliyle hiç bir mahluka zarar vermemektir.
Ayağın orucu; kötülük işlenen yerlere, şerrin cirit attığı ortamlara adım atmamaktır.
İhtirasın orucu; uzun emeli terk ile kanaatkâr olmak, paylaşmanın huzurunu yaşamaktır.
Kelâmın orucu; gerekmeyeni söylememek, nefesi boşa tüketmemektir.
Alimin orucu; ilmini şer gayesi ile serd etmemek ve kıymetini bilmeyene veya bilgiyi kötü amaçla kullanacak olana öğretmemektir.
Dünyalığa oruç; cimriliği terk ve infaktır, müsrifliğe düçar olmadan itidal ve iktisadî orta yolu tutmaktır.
Oruç, insanoğlunda egoyu zayıflatmasıyla yukarıda özetlenmiş olan oruç hâllerini tezahür ettiren ve arınmayı sağlayan manevî bir ibadettir…Orucun, içimizdeki iyi “insan”ı (ortaya çıkartması) daha ileriye doğru taşımaya vesile olması niyâzı ile…

Yorumlar

Tema Tasarım | Osgaka.com