Impact.. En sevdiğim İngilizce kelimelerden biri.. Türkçeye “etki” ya da “etki etmek” olarak da çevrilebilir. Bu hayatta bir şeyler yapıyorsanız ya da başınıza bir şeyler geliyorsa bunun hem sizin üzerinizde, hem de etkileşimde olduğunuz bir başkası üzerinde çok fazla etkisi olabiliyor.
Örneğin, sabah tanımadığınız birine gülümseyerek “Günaydın” demeniz, o kişinin o gününü iyi geçirmesini sağlayabilir. Bu sadece çok basit bir örnek. Yaşamlarımız bunun gibi, diğer insanların yaşamlarına dokunduğumuz kadar farklılaşıyor. Bir kafede o anda çalan müzik ya da birbirine hiç beklemediğiniz bir anda, örneğin sahil kenarında gezerken genç bir çiftin birbirine evlilik teklifine şahit olmanız, sizi pozitif yönde etkileyebiliyor.
Yaşadığımız zorluklar da öyle.. Yaşadığımız zorluğun derecesi ne kadar yüksek olursa, aslında o zorluk geçtiğinde “biz bambaşka biri” oluveriyoruz. Zorluklar, insanların problem çözme yeteneklerini arttıyor, üretkenliklerini arttırıyor, düşünce yapılarını yıkıp, yerine bambaşka düşünceler gelişmesine neden oluyor.
İşte tam da bu minvalde sabah Economist dergisinin pandeminin bilimsel araştırmalar üzerindeki etkisini inceleyen bir “etki değerlendirmesine” rastladım. Bağlantısını buradan paylaşıyorum (https://impact.economist.com/projects/confidence-in-research/). Pandeminin özellikle toplum sağlığı üzerinde olan araştırmaların sayısını inanılmaz arttırmış. Toplumun, kendi sağlığı üzerine düşünmesine neden olmuş. Bu minvalde “sağlık bilinci” daha da güçlü bir şekilde bilinir olmuş. Pandeminin elbette bu sağlık bilinci, sağlıklı yaşam üzerindeki “olumlu” etkisi.. Hepimizin yaşamları pandemi ile birlikte alabildiğine değişti. Algılarımız değişti ve eskisine dönemiyoruz artık.
Yaşanılan zorluklar, yaşandığı anlar için çok zor.. Ama sonrasında kişisel güç ve dayanıklılığımızı arttıran, özsaygı ve özgüvenimizi geliştiren, öğrenmemizi güçlendiren, duyarlılık ve empatimizi arttıran, problem çözme becerilerimizi geliştiren, yeni perspektifler kazandıran, kendi kendimize bağımsızlık kazanmamızı sağlayan ve son olarak da hayata karşı takdir etmemize neden olan bir çok kazancı da beraberinde getiriyor.
Pandeminin olumlu rüzgarının gücünü arttıracak, örneğin toplum sağlığını ilgilendiren bilimsel araştırmalara daha fazla eğilmek, tarımdan-gıdaya toplum sağlığını güçlendirecek üretimlere yönelmeye, toplum sağlığını korumanın, bireyin yani bizim, kendimizin sağlığını korumadan başladığını unutmadan, yaşamlarımızı buna göre şekillendirmeliyiz.
Yeni bir şey satın alma davranışında, hala en çok etkiyi “bireyin tercihlerini paylaşarak önermesi” belirliyor. O yüzden eğer kendi sağlığınızı nasıl koruduğunuzu, topluma pozitif etkisi olacağını düşündüğünüz aktivitelerinizi diğer insanlarla paylaşırsanız, insanlar örnek alıp, değişim rüzgarının daha da güçlü esmesini sağlayabiliriz.
Geleceğin değişim gücü, her gün attığınız minicik adımlarda gizli. Ve bu adımların paylaşılmasında..