Ana Sayfa Can Kayacılar, Köşe Yazıları 13 Şubat 2024 102 Görüntüleme

Narenciye Üretimi

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Hatay-Samandağ’daki narenciye bahçelerinin durumunu gösteren bir paylaşım yayınlanmıştı.. Yerle bir olmuş bir şehirde meyve ağaçları doğanın gereği olarak, zamanı geldiğinde meyve vermeye devam etmişti.. Toplayacak insanın yevmiyesi, toplayacağı meyveden kat be kat pahalı olduğu için (kilosu 25 kuruşlara kadar inmiş) meyveler önce dallarda, sonrasında yerlerde kalmıştı.

Zaten ülkedeki tarım ürünlerinden neden daha yüksek katma değerli ürün üretmiyoruz diye yanan ciğerim, aşağıdaki fotoğrafları görünce resmen bir kez daha yandı. Ve aslında resmen çılgınca yaptığımız bilimsel deneylerin ne kadar yerinde olduğunu, doğru bir iş yaptığımızı net bir şekilde gördüm. Çılgınca diyorum çünkü örneğin herkes “süperkritikle yaş ürün işlenmez” derken, biz tam tersini yapıp, inanılmaz başarılı sonuçlar da elde etmiştik.

Nareciye üretimi.. Türkiye ortalama her yıl 5 milyon TON civarında narenciye üretiyor. Çok kaba tabirle hepsini kilosu 25 kuruştan satarsak, 412 milyon dolar bir maddi değer elde ediyoruz (ortalama narenciye ihracatımız da zaten 350 milyon dolar seviyesinde). Yani dalında çürüttüklerimizle, “pahalıya” sattıklarımız arasında bir ortalama alırsak, Türkiye zaten ortalama 25 kuruştan narenciyeyi hem toplumumuza, hem de Dünya’ya veriyor diyebiliriz.

Narenciyeler, içeriğinde narenciye yağı, narenciye lifi, narenciye çekirdeği proteini, narenciye flavonolleri olarak çok ama çok kıymetli bir içeriğe sahiptir. Çok yüzeysel bir hesap yaptığımızda 5 milyon ton narenciyenin, %50’sinin narenciye suyu ve sonrasında narenciye konsantresi yapıldığını farz edelim. Elimizde tam 2,5 milyon TON kabuk ve çekirdek kalıyor. Öncelikle yağını, sonrasında flavonollerini ve en sonunda da lif üretimine gidecek bir süperkritik akışkan prosesinde ise senaryo çok başka bir dünyaya taşınıyor. Kabukların %80 oranında su içerdiğini düşünsek, geriye ortalama 500.000 ton kuru materyal kalıyor. Buradan elde edilecek lifin kalitesine göre ortalama 1,5 ile 3,2 milyar dolarlık bir lif üretimi söz konusu.. Ortalama 250.000 ton narenciye yağı elde ediliyor. Narenciye yağı fiyatları 25 dolar ile 110 dolar arasında değişiyor. En düşüğünü baz alsak bile sadece yağdan 6,2 milyar dolarlık bir pazar ortaya çıkıyor. Hele ki flavonollerin değerini gerçekten hesaplayamam 🙂 Yani toplamda 400 milyon dolarlık bir ham narenciye satışından, yüksek katma değer üretimine geçtiğimizde 10 milyar dolarlık bir fayda sağlayabiliyoruz.

Tercih bizim diyemeyeceğim. Biz, bunu ülke olarak başarmak zorundayız. Geleceğe güçlü bir şekilde ilerlemek istiyorsak, muasır medeniyetler seviyesinde yaşamlarımızı sürdürmek istiyorsak, yüksek katma değere bilimle ve yüksek teknoloji ile geçmek durumundayız.

Hepinize iyi haftalar diliyorum.

Yorumlar

İlginizi çekebilir

BEKLE BENİ ANNE ROMANI

BEKLE BENİ ANNE ROMANI

Tema Tasarım | Osgaka.com