Gazze’de İsrail’in uyguladığı vahşet ikinci ayına girdi. Dünyanın gözü önünde kadın, çocuk demeden katliamlara devam eden İsrail’in arkasında başta ABD olmak üzere İngiltere ve Almanya var. Almanlar Nazi Almanya’sının aşağılık kompleksi  ile mi yoksa ticari sebeplerden dolayı mı İsrail’e en fazla destek veren Avrupa ülkesi konumunda. Vatandaşlık taleplerinin kabulünde İsrail devletinin yaşam hakkını kabul ediyorum şeklinde imza alması da ayrı bir tezahür. Ne oldu da böyle bir imza ‘ya bu katliamlar devam ederken gerek duydunuz onu da sormak lazım. Zaten halihazırda bir İsrail devleti var.

Türkiye bu süreçte sesini çıkarmaya, uluslar arası toplumda Gazze’deki katliama dikkat çekme yönü ile en üst düzey yöneticiler nezdinde  devam ediyor. Ancak muhalefetin, İsrail’e giden ticaret gemilerini sorgulaması da bir o kadar önemli. Bu katliamlar devam ederken Türkiye’nin ticari ilişkiler yönü ile kendini sorgulaması değerli ve kamuoyunda takip edilen önemli bir husus. Halk nezdinde bireysel tepkiler devam ederken, bazı kesimlerin ise sesi nedense hiç çıkmıyor. Birçok ülkede bazı Hristiyan, deist ve duyarlı Yahudi sanatçılar bu katliam karşısında net tavır sergilerken, ülkemizde halen pop, caz veya bilmem ne star konumunda olan bazı sanatçıların sesi bile çıkmıyor. İstisnalar tabi ki var. Örneğin Cem Davran duyarlı sanatçılardan biri. Tepki göstermeyen  sanatçılarımız neden korkuyor anlamış değilim.

Peki ölümlere alıştık mı? Artık normal mi gelmeye başladı? Maalesef Evet! Yaklaşık 20 bin insanın katledildiği bir Dünya’da kimse insanlıktan bahsetmesin. Ancak; çağ açıp kapatan bir Ortadoğu, bu ölümlerin domino etkisini başka coğrafyalarda da da gösterecektir. Çünkü zulme susanlar Mevla’nın gazabına er yada geç yakalanacaktır. Bu doğal afetlerle mi, hastalıklarla mı yoksa küresel savaşlarla mı olacak onu da göreceğiz. Tarih çünkü tekerrürden ibarettir.

Vesselam.