Eleştirmek ne güzel, şikâyet etmek hele! Gücün kendinize geçtiğini düşünürsünüz, bir de arkanızdan alkış tutanlar olursa daha da güzel eleştirirsiniz. Perde arkasını görmeden, bilmeden konuşmak nasıl bir duygu acaba? Bu duyguyu tartmanız açısından yazımı okumanızı öneririm.
Son köşe yazımda size meslekleri konu alan dizilerin senaryolarını eleştirecek tarzda bir yazı yazmıştım. Aslında o yazım; eleştiriden ziyade doğru yansımaları size iletmek adına yazılmış bir yazıydı. Şimdi de size bu dizilerle kafanızda uyanan hekimlik mesleğine farklı bir bakış açısı kazandırmaya çalışacağım.
Bu yazımın şekillenmesine sebep olan ise sosyal medya üzerinden yapılan bir paylaşım. Bu paylaşımda sağlık bakanlığının tedavi hizmetleri genel müdürlüğünün bir genelgesinden bahsediyordu. Bu genelgede asistanlık eğitimi alan doktorların uzman yetkisine sahip olmadıklarından uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren tıbbi uygulamaları tek başına yapmaları uygun değildir açıklaması mevcuttur. Yine acilde çalışan pratisyen hekimlerin de aynı genelge kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Bu genelge uzman olan hekimin sorumluluğunun ve yetki sınırlarının ne kadar geniş olduğu düşüncesini size veriyor mu? Hal böyleyken yüksek sağlık şurasına intikal eden dosyaların birçoğu bu genelge ihlali üzerine olan dosyalardır.
Şimdi tüm sorumluluğun üzerlerinde olduğu uzmanların çalışma şekline bir göz atalım.
6 yıllık tıp eğitimi sonrası asistanlığa giren hekimler nöbet kavramıyla 4. sınıfta stajyerlik döneminde tanışırlar ve meslek hayatlarını nöbetli ya da icapçı olarak devam ettirirler.
Asistanlık eğitimine başlayan bir hekimin; bir hastayı genel olarak değerlendirme ve tanı koyup tedavi etme yetkisi zaten vardır. Bu yetkiye tıp eğitimini tamamladığı ve Hipokrat yemini ettiği gün sahip olmuştur. Asistan hekim organların spesifik hastalıkları hakkında ayrıntılı eğitilir. Branşına ait kliniği tek başına idare etme ruhsatına sahip olabilmek için eğitim alır. Gündüz eğitimlerinin başında uzmanları varken gece nöbetlerde telefonla ulaşım sağlarlar. Asistan; uzmanın imza yetkisini kullanır bu yüzden de uzman hekim aranıldığı her saatte telefona bakma ihtiyacı duyar. Asistan ya da pratisyen hekim danıştığı her hasta için uzman hekim görüşü alındı ibaresini resmi sistem kaydına geçer ve çoğu zaman konsültasyon notları sonradan uzman hekim tarafından doldurulur. Asistan karar veremediği her adımda uzmanını arayabilme imkânına sahiptir. Birebir eğitimini almadığı işlemleri tek başına uygulamaya kalkmaz. Asistan kendisini yetersiz gördüğü her durumda icapçı uzmanını çağırma hakkına sahiptir. Bu şekilde yetişen asistanlar uzman olduklarında da aynı şekilde uzmanlarından aldıkları hizmeti asistanlara ve pratisyen hekimlere vermek durumundadır. Yani; kişi hekim olmaya karar verdiği an itibariyle sırtındaki yükün ağırlığını bilerek yol almalıdır. Hekim olacak kişinin hayat döngüsü; başkasının sizin adınıza aldığı sorumluluğa zarar vermemek ve zamanı gelince de kendi alacak olduğunuz sorumluluğu korumak adına devam edecektir.
Bu kadar fazla sorumluluk yüklenen hekimler de bunun karşılığında anlayış, sevgi, saygı ve hoş görü bekler. Bu beklentiler karşılandığı sürece hekim verdiği hizmetin ağırlığı altında ezilmez; çalışan memnuniyeti de tamamlanmış olur.
Gönül ister ki hekimlik hizmetini daha nezih bir şekilde size sunalım. Hataya sevk edecek yoğun tempo olmasın, kamu hastanelerinde verilen hekimlik hizmeti de özel hastanelerdeki hekimlik hizmeti gibi olsun. Sohbet ortamında hastalarımızı muayene edelim sorulan her soruya cevap verelim. Hasta memnuniyeti kadar hekim memnuniyeti de olsun.
“ Hal böyleyken yüksek sağlık şurasına intikal eden dosyaların bir çoğu bu genelge ihlali üzerine olan dosyalardır” sözüne tekrar dönmek isterim. Bu dosyalardaki ihlaller eminim keyfi ihlaller değildir ve algı bu doğrultuda olduğu süre içerisinde de sorumluluk alacak hekim bulmamız çok zor bir hal alacaktır. Hekimler kendilerini koruma adına defansif hekimlik geliştirecektir ki bu da hukuk karşısında hekime sorumluluk yükler.
Karşılıklı anlayış ve sevginin olduğu sağlık hizmetini almanız ve vermemiz temennisiyle…