Büyük ve yüce İslam dini, hiçbir kıyasa yer verilmeden kati ve mutlak son dindir. Tamamlanmıştır. Bize sunulan lütuftur. Emirleri ve yasakları kadim nüshalar ve emirler, Tevrat ve İncil’in sahih emirleri sonrasında toparlanmış ve bir hap kıvamında insanlara sunulmuştur. Bu kutsal dinin yaşam rehberi olan Kur’an’ın ilk emri ise okumaktır. Yüce yaradan okuma yazma bilmeyen bir peygambere “Oku” emrini vererek, “İkra’ bismi rabbikellezi ḥalak.” Yani, “Yaratan rabbinin adıyla oku.” (Alak, 96/1) “ yaradan rabbinin adını her daim yücelt ve tanı, ama oku ve anla, yeryüzünün anlamını, bu hayatta bulunuş gayemizi ve güzelliklerini anlamak için çaba sarfet demiştir. Gelinen çağda bu emre yeterince uyuyor muyuz? Bence uymuyoruz. Oku emri meleklerin bile hayran olduğu, kâinatın secde ettiği bir emirdir. Bu emre riayet etmek için okuyan ve anlayan toplum olmalıyız. Yazdırılan yüce kitabın emirlerini okuyup anlamak, daha sonra bilgiye ve bilgeliğe ulaşmak için okumak gerekmektedir.
Okuma alışkanlığı ile ilgili yakın doğu araştırma merkezi DESAM’ın raporuna göre “Türk halkının kitapla imtihanı” adlı Ar-Ge raporuna göre dünyanın en fazla kitap okuyan ülkelerinin başında, yüzde 21 ile Fransa ve İngiltere gelmekte, ardından yüzde 14 ile Japonya gelmektedir. ABD’de bu oran yüzde 12, İspanya’da ise yüzde 9, Türkiye’de ise bu oran 0.1’dir. Gelişmiş ülkelerin okuma oranları ile gelişmişlik düzeyleri arasında ki ilişkinin yüce dinimizin ilk emrinin neden “Oku” olduğunu apaçık göstermektedir.
Uluslararası yayıncılar birliği verilerine göre dünyada kişi başına kitap harcaması 1.3 dolarken, Türkiye’de ise bu rakam 25 cent olmuştur. Okumaya zaman ayırmayan bu toplumun en fazla yaptığı alışkanlık nedir? Diye sorduğumuzda ise bunun cevabının televizyon izlemek ve internete girmek olarak dikkat çekiyor.
Uluslararası yayıncılar birliğinin verilerine göre dünyada çocuklara kitap hediye edilmesi hususunda Türkiye Dünya’da 140. Sıradadır. TÜİK raporlarına göre ise Türkiye kitap ihtiyaç listesinin 235. Sırasındadır.
Bu istatistikleri halkımızın lehine çevirmeliyiz. Başta toplumumuzun ileriye gitmesi, gençlerimizin bilinçlenmesi ve yüce dinimizin “Oku” emrinin tecelli etmesi için okumalıyız. Gelişmişliğin başka çaresi bulunmamaktadır.
