Ana Sayfa Gündem, Turan Ekinci 11 Nisan 2023 108 Görüntüleme

HEPİMİZ MAĞDUR ADAYIYIZ

Evet başlıktan da anlayacağınız üzere hepimiz birer mağdur adayıyız. Nasıl mı? Hadi gelin biraz hayatın içerisinde tur atalım…

Elbette ki kimse milletvekili veya herhangi bir yere yönetici adaylığı gibi mağdur adaylığına gönüllü olmayacaktır; ancak sağlıklı olduğunu, mevcut durumunun iyi olduğunu ve asla düzeninin bozulmayacağını düşünen herkes yarınların birer mağdur adayı hatta an ağırından mağduru olabilir. Mağduriyet derken herkesin aklına farklı alanlarda mağduriyet yaşama fikri veya korkusu gelebilir. Mağduriyet kelimesinin altına yüzlerce örnekler verebiliriz ama bazılarını yazmak istiyorum burada.

Mahkûmiyet! Sabah evimizden çıktığımızda trafikte, iş yerinde veya gittiğimiz herhangi bir yerde başımıza hiç öngöremediğimiz bir bela gelebilir değil mi? Akşam eve dönüş hayali kurarken kim bilir belki de kalan ömrümüzü cezaevlerinde tüketeceğimiz bir sürece uyanmış olabiliriz mesela. Hiç umulmadık anda bir iftira veya bir ani öfke ile karıştığımız bir olay neticesinde kendimizi kapalı kapılar ardında bulabiliriz ya da hayatımızın son gününü yaşadığımızdan habersiz hiç tanımadığımız birinin elinden hayatımızı kaybedebiliriz değil mi? Yani hepimiz birer mahkûm ve maktul adayıyız…

Doğal afetler! Hiç kimsenin nerede ne zaman yakalanacağını bilemediği doğanın gücünü olabildiğince insanlara gösterdiği sel, depremler, yangınlar, patlamalar ve benzeri daha birçok doğa olayı. Gece uykunun en tatlı yerinde hayatımızın son uykusunu Azrail’e teslim edip yattığımızı bilmeden yaşayabileceğimiz gibi hiç umulmadık anda herhangi bir yerde yaşayacağımız tarifi imkânsız acılar içerisinde kalabilir, ölebilir, yaralı kalabilir veya yakınlarımızı kaybedebiliriz değil mi? Yani hepimiz birer afetzede olmaya adayıyız…

Sağlık sorunları!  Herkes başına gelmediği sürece sağlıklı olduğunu ve asla hastalanacağını düşünmeden bir hayat sürer ne yazık ki! Sağlığım gücüm yerinde diyen birçok insanın ani rahatsızlıklar, kazalar veya benzeri nedenlerle yatağa mahkûm hasta haline geldiklerini, hayat konforlarının bittiğini, başkalarına muhtaç duruma düşecek kadar bedenen yetersiz duruma düştüklerinin hatta hayatını kaybettiklerinin görülmesine rağmen üstelik! Doğumu ile heyecanlandığımız çocukların daha anne karnında iken rahatsızlanıp dünyaya gözlerini sağlıksız olarak açmaları gibi mesela? Hepimiz doğumdan ölüme kadar geçecek hayatımızda her an ağır hastalıklar geçirerek engelli olabiliriz değil mi? Yani hepimiz birer engelli ve ağır hasta adayıyız.

O halde lütfen biraz düşünelim. Özgürlüğümüz, mal varlığımız, beden sağlığımız göz açıp kapayıncaya kadar değişebilir ve hepsini kaybedebiliriz değil mi? Hal böyle iken kişisel doyumsuzluklar, lüks yaşam sevdaları, iktidar hırsları ve daha çok sahip olma bencilliği ile çevremizdeki insanlara ne kadar el uzatmaktan kaçıyoruz hiç fark ettiniz mi? Her ne kadar sosyal devlet anlayışının tüm insanların sağlık sorununu asla kimsenin inayetine bırakmadan çözme zorunluluğu olsa dahi bunun ne yazık ki yürürlükte olmadığını üzülerek görüyoruz. Günümüzde bu algı ve anlayışı önce yönetimleri seçen insanların bir çocuğun anlaması gerekiyor ki mağdur adayı olduğumuz her konu sonrası insanca yaşamayı sürdürebilelim.

Bu vesile ile son zamanlarda ülke genelinde 1500 civarında olduğu aşağı yukarı bilinen SMA hastası çocuklarımıza el uzatalım ve el uzatılması için yönetimsel değişiklikleri hayata geçireceklerine dair söz verenlerin takipçisi olalım. Kişisel beklentilerle vereceğiniz oylar sonrasında o kişisel beklentilerinizin karşılanmasına bile fırsat bulamayacağınız mağduriyetlere aday bir ömrünüz olduğunu hatta ömrünüz olmadığını düşünün lütfen!

Mağduriyetlerin en az yaşandığı günler özlemiyle sevgilerimle.

Turan Ekinci

@turanekinci.5560

 

Yorumlar

Tema Tasarım | Osgaka.com