Rûhun orucu; ihtiraslı olmamak, uzun emeli terk etmek, kanaatkâr olmaktır.
★
Aklın orucu; hevâ ve hevese aykırı hareket etmek, akl-ı maaşdan öteye geçmek, akl-ı selimi umursamaktır.
★
Kalbin orucu; dünyayı, evhamı, vesvese ve kötü fikirleri oraya sokmamaktır.
★
Hayalâtın orucu; kötü ve kötülüğü hayal perdesine yansıtmamaktır.
★
Nefsin orucu; yeme, içme ve harâma karşı perhizkâr olmaktır.
★
Gözün orucu; uygunsuz, münasebetsiz ve alakasıza bakmamak, tecessüsü terk etmektir.
★
Kulağın orucu; işitmeniz gerekmeyen lakırdıya kulak kabartmamaktır.
★
Dilin orucu; kem, kötü söz ve yalan söylememek, dedikodudan uzak durmak, söz taşımamaktır.
★
Ağızın orucu; haramı ağıza almamaktır.
★
Elin orucu; kendine ait olmayana el uzatmamak, eliyle hiç bir mahluka zarar vermemektir.
★
Ayağın orucu; kötülük işlenen yerlere, şerrin cirit attığı ortamlara adım atmamaktır.
★
İhtirasın orucu; uzun emeli terk ile kanaatkâr olmak, paylaşmanın huzurunu yaşamaktır.
★
Kelâmın orucu; gerekmeyeni söylememek, nefesi boşa tüketmemektir.
★
Alimin orucu; ilmini şer gayesi ile serd etmemek ve kıymetini bilmeyene veya bilgiyi kötü amaçla kullanacak olana öğretmemektir.
★
Dünyalığa oruç; cimriliği terk ve infaktır, müsrifliğe düçar olmadan itidal ve iktisadî orta yolu tutmaktır.
★
Oruç, insanoğlunda egoyu zayıflatmasıyla yukarıda özetlenmiş olan oruç hâllerini tezahür ettiren ve arınmayı sağlayan manevî bir ibadettir…Orucun, içimizdeki iyi “insan”ı (ortaya çıkartması) daha ileriye doğru taşımaya vesile olması niyâzı ile…