Tuzlu kahve hepimizin doğru bildiği yanlış adetlerimizdendir. Kız isteme merasimlerinde gelin adaylarının damat beye hazırladığı kahvedir tuzlu kahve. Kimi gelin adayları tuzun yanında karabiber, pul biber gibi acı maddelerde katar, amaç bu kahveyi içen damat adayının gelini ne kadar sevip sevmediğini test etmektir. Bu konuya gelin adayının arkadaşları da katıldığında kahve olayı zıvanadan çıkmış sinirli polise dönüşüyor.
Bu tuzlu kahve geleneğinden hayatını kaybeden damatlar var ki, yanlış okumadınız hayatını kaybeden onlarca damat var. 2014 yılında Konya’nın Selçuklu ilçesinde kız istemeye giden T.M ve ailesi Allah’ın emri ile kızlarını istemeden önce kahvelerini içtiler. Damat adaylarının kahvesine tuz atma olayını abartan gelin adayı H.G kahvenin içerisine peynir, reçel, domates, tuz, yağ, şeker, yumurtanın sarısı ve bal koydu. Damat adayı kahveyi içmek istemedi fakat bu bir adet olduğundan gencin ailesi tarafından zorla içirildi. Gece 02:05 sıralarında damat büyük ağrı ile hastaneye kaldırıldı ve gıda zehirlemesinden dolayı hayatını kaybettiği bildirildi…
Tuzlu kahve olayının aslını sizler için araştırıp derledim. Tuzlu kahvenin birbirinden farklı birçok rivayeti olsa da, tuzlu kahvenin hikâyesinin, eski zamanlarda yapılan görücü usulü evliliklere dayandığı söyleniyor. Görücü usulünde kız ve erkek tarafı bir araya gelir, birbirlerini ilk kez görürmüş. Bunun ardından gelin hemen damat adayının kahvesini hazırlarmış. Eğer damat adayını beğendiyse kahveyi şekerli hazırlar, yanında tatlı ikram edermiş. Bu da ‘’ben ve ailem seni istiyoruz.’’ mesajı verirmiş. Ancak kız, damat adayını beğenmezse kahvesine şeker yerine tuz koyarmış. Tuzlu kahveyi içen damat adayı, kızın kendisini istemediğini anlayıp anne ve babasını alarak kalkar ve bu işten vazgeçermiş.
Şimdilerde gelin adayları tuz konusunu abartmışa olsalar da, örf ve âdetlerimizi sırf birileri gülsün eğlensin diye ızdırapa çeviriyoruz. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım olayı buradan geliyor işte. Tatlı yiyerek ağızlarımız tatlansın, ortam tatlansın diye kız istemelerde damat tarafı yanlarında tatlı götürürler. Bilim insanları bu konuyu araştırmış ve Bilim dünyası ‘Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım’ lafını doğrulamış. Yapılan bilimsel çalışmalar da yemek tercihlerinin kişinin karakterini ve olaylar karşısındaki tutumunu değiştirebildiğini ortaya çıkarmış. Yani bu ne anlama geliyor? Acı tüketenlerin değer yargıları daha katı, tatlı tüketenlerin ise uyumluluk düzeyinin daha yüksek olduğu ortaya çıkmış. Uzmanlar, uyumlu kişilerin tatlıyı daha çok tükettiğini söylemiş. Baharatlı yiyecek sevenlerin heyecan arayan kişiler olabileceğini belirtmişler. Bizde tercihimizi tatlı yemekten yana kullanıyoruz.
Kıymetli okurlarım ağzınızın tadı hiç bozulmasın, kelamınız tatlı olsun. Bu vesile ile yönetiminde olduğum Çankaya Haymanalılar Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği 16 yaşına girdi. Başta başkan Ayhan Akbenli ve Bütün Haymanalılara uzun yıllar hizmet etmesi dileğimle, hayırlı yıllar olsun. Allah’a ısmarladık hoşça kalın.