İklim krizi bir öğretmen.. Bazen sinirli, bazen neşeli, bazen hocam ne kadar çok biliyorsun? dedirten, öğretici bir öğretmene benziyor.. Kimi zaman da sınıfta gülen bir çocuğa “ne gülüyorsun, anlat da biz de gülelim?” diye sinir bozucu ve tüm neşeyi yok edici gıcıklıkta olabiliyor iklim krizi.. Şimdi mesela öyle zamanları..

İşin şakası bir kenara çeri domatesin kilosunun 60 TL olduğu zamanlardan geçiyoruz. Klasik deyişimizle “Amaaan canım ne var ki bunda” diyenlerimiz vardır içimizde.. Ne var ki değil.. Çünkü Türkiye geçmişten beri yoğun bir besinsizlik problemi çekiyor. Sürekli karbonhidratla doyan ama asla beslenemeyen, antioksidan alamayan, vitamin, mineral, lif, protein alamayan bir toplumuz. O nedenle hastalıklarımız bol. O nedenle ciltlerimiz güzel değil. O nedenle sinirliyiz. O nedenle moralimiz bozuk. Çünkü BESLENEMİYORUZ.

Bu durum ne zaman geçecek biliyor musunuz? “Döngüsel ekonomi mantığını” üretimlerimize oturttuğumuzda geçecek. İşte o zaman gerçek anlamda beslenebileceğiz.. İşte o zaman oh bee diyeceğiz.. Bizler de bu kapsamda inanılmaz çalışmalar yapıyoruz. Ve diyoruz ki işte bu da var!

Hikayesi çok uzun ama hemen kısaca özetleyeyim. Türkiye’nin salça fabrikaları senede milyon tonlara varan domatesi işlerler. Bu domates işlenmelerinde kabuklar ortaya çıkar.. Bu kabuklar “hayvan yemi” olarak değerlendirilir. Biz bu kabukları aldık. Bu kabuklardan önce süperkritik akışkan teknolojisi ile “likopen” saflaştırdık. Sonrasında ekstraktörden çıkan posadan “bitkisel protein”.. Bu işlemden çıkan posayı da “bitkisel lif” olarak değerlendirdik.

Ve geçen gün.. O lifle bir ekmek yaptık 🙂 Ve döngüsel ekonominin bir dişlisini daha rayına oturttuk. Ekmek o kadar lezzetli oldu ki anlatamam. Bu arada.. Günlük almamız gereken lif oranı 20 gramlarda.. Ekmekte ne kadar var? 100 gramında 2 gram 🙂 Şaka gibi dimi.. Biz lif de alamıyoruz yani beslenmemizden. O nedenle sindirimlerimiz bozuk. O nedenle mikrobiyotamız bize istediğimiz vitaminleri üretmiyor. Hani derler ya mutluluğunuzun sırrı bağırsaklarımızda diye.. İşte o sırrın anahtarı ise lifler.. Biz o lifleri de alamıyoruz standart beslenmemizde..

Bu ekmek 100 gramında 10 gram lif içeriyor. Gerçekten muhteşem!
İsmi Afrika kabile üyesi isimleri gibi.. “Salça fabrikalarından alınan domates kabuğundan ekstrakte edilen likopen ve sonrasında domates kabuğu proteinlerinden arındırılmış lifle zenginleştirilmiş yüksek lifli ekmek”! 🙂

Bu çalışmanın gerçekleştirilmesinde elinin ve zihninin emeği olan Kürşat İNCİK ve çok değerli Selçuk fatih Şentürk‘e çok teşekkür ederim.

İyi haftalar