Çok değerli paragrafhaber sitesi okuyucuları, sizlere genel olarak enerji, Dünyada ve Türkiye’de enerji yatırımları konulu yazılar ile ulaşmaya çalışacağım. O zaman ilk köşe yazıma başlayayım. Esen Kalın.
Günümüzde fosil yakıtların azalması ve mevcut fosil yakıtlı araçlardan yayılan CO2 emisyon zararlarının artması ile küresel ısınmanın olumsuz etkilerini, elektrikli araçlara olan ilgiyi ve Ar-Ge çalışmalarının hızlandırmakta ve bu hızlanış ile şarj istasyon sayılarının da arttırmaktadır. Avrupa Parlamentosunun aldığı karar ile artık 2035 yılından sonra benzinli ve dizel araçların olmayacaktır. Bu husus; beraberinde elektrikli araçların popülaritesini arttırması ile şarj istasyonları ağlarının durumunu da etkiyecektir.
Dünya’da elektrikli araçların pazar payı, 2012’de %0,2 seviyesinde bulunurken, geçen yıl rekor satışla %8,3’e ulaşmıştır. Yakın gelecekte iki veya üçtekerli elektrikli araçların yanı sıra elektrikli otobüs ve kamyon üretiminde yaşanan teknolojik gelişmeler ile elektrikli araç pazarının büyümesinin oldukça yüksek oranda olacaktır. 10 yıl önce dünyada toplam elektrikli araç sayısısın 17 bin dolaylarındaydı. Sadece 2019 yılında 2,1 milyon elektrikli araç satışı gerçekleşmiş ve bu elektrikli araç sayısının da 7,2 milyona ulaşmıştır. Gelecek yıllarda özellikle güneş enerjisi santrallerinde olan pik durum, elektrikli araç ve şarj istasyonlarında da yaşanacaktır.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayınlanan rapora göre 2020 yılı sonlarında, toplam elektrikli araç sayısının %47’si Çin’de bulunmakla beraber, 100 binin üzerinde elektrikli araca sahip olan ülke sayısı ise 9’dur.
11 Mayıs 2022 tarihinde çıkan haberlerde; Avrupa Birliği Parlamentosunun 2035 yılından itibaren yeni benzinli ve dizel araçların satışının yasaklanmasına ilişkin resmi önergeyi oylamaya katılan milletvekillerinin, taşıtlara yeni karbon emisyon standartları getirecek düzenlemeye ilişkin pozisyonlarını 339 “evet”, 249 “hayır” ve 24 “çekimser” oyla kabul edilmiştir.
Avrupa Birliği 2030 yılına kadar CO2 emisyonlarının %55 azaltılmasını, bunun için endüstri ve enerji sektörünün yanı sıra trafikte de daha kararlı adımlar atılmasını istemektedir. AB parlamentosu milletvekilleri 2030 yılı için otomobillerinin emisyon düşürme hedefinin yüzde 55’ten yüzde 70’e çıkarılmasına ise oy çokluğu ile kabul etmediler.
Bu karar; araç satışlarının emisyonsuz ve elektrikli modellerle sınırlanması anlamına gelmektedir. Tasarının yürürlüğe girmesi için ise üye ülkelerle yapılan müzakerelerin sonuçlanması beklenmektedir.
Ülkemizde ki duruma bakacak olursak; TÜİK’in Ocak 2022 verilerine göre trafiğe kaydı yapılan 41 bin 839 adet otomobilin %71,6’sının benzin, %17,7’sının dizel, %9,3’ünün elektrikli veya hibrit ve %1,4’ünün ise LPG yakıtlı olarak dikkat çekmektedir. 2022 Ocak ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 13 milyon 747 bin 672 adet otomobilin ise %37,6’sı dizel, %35,8’i LPG, %25,6’sı benzin yakıtlı olup, %0,7’si elektrikli veya hibrit araçtır.
Yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı ise %0,3 olduğunu ve Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD)’nin Ocak-Temmuz 2022 arasında yaptığı Otomobil Pazar Analizi verilerinde; Hibrit otomobil satışlarının 30 bin 417 adetle %9,5 paya, elektrikli otomobil satışının ise 2 bin 532 adet ile gerçekleştiğini ve oranın TÜİK’e göre biraz daha fazladır. ODD’nin Ocak-Temmuz 2022 verilerinde Türkiye’nin otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının 2022 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,3 oranında azalarak 410 bin 110 adet olarak gerçekleşecektir.
22 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete ’de Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair bir yönetmelik yayınlandığını ve bu yönetmelik ile birlikte “Ekonomik etki düzeyi yüksek ve birden çok sektörde gelişimi hızlandırma potansiyeline sahip mobilite alanında elektrikli araçlar için hızlı şarj istasyonlarının kurulmasına yönelik yatırımların desteklenmesinin teşvik edilmiştir. Yatırımlarla, bugün Türkiye’de yaklaşık 7 bin araç bulunmakta ve bu araçlara hizmet veren en son Şubat 2021’de yapılan düzenleme ile motor gücü 85 kW’ı geçmeyen elektrikli otomobillerin ÖTV oranının %10 ‘a, motor gücü 85 kW ile 160 kW arasında kalan elektrikli otomobillerin ÖTV oranın %25’e, motor gücü 160 kW geçen elektrikli otomobillerin ise ÖTV oranı ise %60’a çekilmiştir.
Sonuç olarak; Ülkemizde son yıllarda çoğu vatandaşlarımızın bildiği elektrikli araç konusunda radikal ve önemli bir adım atılarak doğuştan elektrikli araç üretimi projesini hayata geçirmek üzere TOGG (Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu) oluşturulmuş, geliştirilip üretilecek elektrikli araçların akıllı ekosisteme sahip olduğunu ve oluşturulan ekosisteme bağlanabilen araçların entegrasyonla bir şarj altyapısı birbirini tamamlaması gerekliği doğmuştur. Bu bakımdan elektrikli araçlar ve şarj istasyonlarının birbirlerini tamamlayan bir bileşke sistemi oluşturduklarını ve biri olmadan diğerinin varlığının bir işlev oluşturamadığını, bu konuda TOGG benzeri yatırımların ivedilikle sisteme dâhil edilmesi gerekliliği önem taşımaktadır.
Sağlıcakla kalın.
