Köy enstitülerinin bir diğer işlevselliği, marangozluk, demir işçiliği, yapıcılık gibi el sanatlarının korunması ve bu konuda yetişmiş insan gücünün muhafazasıydı. Köy enstitülerinde özellikle bu sanatların devam ettirilmesi, köylerde bulunan gençlerin bir sanat kolunda yetişmesinin sağlanmasıydı. Cumhuriyetten önce köylerde bu sanatları çoğunlukla Ermeniler ve Rumlar yapardı. Türk asılı olanlar genellikle sanatla uğraşmaz, çobanlıkla meşgul olurlardı. Cumhuriyetten sonra köylünün bu konuda ki ehliyetsizliğini gidermek amacıyla köy enstitüleri verdiği eğitimlerle bu açığı kapatmaya çalışıyordu. Erkekler için demircilik marangozluk, kızlar için biçki dikiş, meyve sebze saklama ve işleme eğitimleri bu okullarda öğretiliyordu. Bu okullardan mezun olan öğretmen adayları mutlaka bu sanatlardan birinde amatörde olsa bilgi sahibi oluyordu. Bugün sadece sanat okullarında verilen ve mezun olan gençlerin çok azının sanayide bu işleri geliştirmeye yönelik adımların, hayatın süregelen akışında eline tornavida bile alamayan genç nesillerin yetişmesine neden olmaktadır. 1980’li ve 1990’lı yıllarda el işi dersleri ile kısmen normal ortaokul ve lise müfredatlarında verilen, şimdiki adı ile teknoloji ve tasarım adı verilen dersin müfredatlarda çok daha fazla ders kredisiyle öğrencilere, birçok tekniği ve öğretiyi vermesi gerekmektedir. Ayrıca halk eğitim kurslarının sadece zaman öldürmek ve kırkından ve ellisinden sonra bir aktiviteye katılma işlevselliğinin dışında ağaç yaşken eğilir mantığıyla ilk ve ortaokul talebelerine zorunlu olarak birçok sanat dalında eğitim vermesi, eğitim kalitesini arttıracaktır. Ayrıca belirli sanat dallarında ve geleneksel ürünlerde markalaşma adına yeni tasarıma yönelik TEKNOFEST benzeri aktivitelerin yaygınlaşması için bu aktivitelere katılım gösteren öğrencilerin ön eğitime tabi tutularak yaratıcılıklarını arttırıcı çalışmalara yer verilmesi ve bu eğitimlerin özellikle Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygınlaştırılması gerekmektedir. Tarım toplumunda üretilen ürünlerden çıkabilecek yan ürünler, doğa kazanımları birebir eğitimlerle bu öğrencilere öğretilmesi, yöresel kültürlerin ve yemeklerin korunması ve öğretilmesi adına kız öğrencilerine özel eğitimler verilmesi gerekmektedir. Mevcut durumda sanayide yetişmiş insan bulabilme adına büyük problemler yaşanmaktadır. Sanayide çalışan ustalar yetiştirilecek genç bulamadıklarını, Suriyeli gençler dışında çok az gencin sanayide bir iş kolunu öğrenmek için çabaladığını söylemektedirler. Çağdaş normlarla denetlenebilir bir mesleki eğitim, içi dolu ve iş garantili dallara dönüşme amacıyla revize dilmeli, kırsal kesim de dâhil geniş halk kitlelerine uyarlanabilir çözüm odaklarının devreye girmesi gerekmektedir.