Ak Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Bilgi ve iletişim Teknolojileri Başkanları Eğitim ve İstişare Toplantısı’nın açılışında konuştu.
Partinin son genel kurulunda oluşturulan Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığının önemine işaret eden Kurtulmuş, bu birimde görev alanların bilgi ve iletişim teknolojileri alanında öncü çalışmalar yapacağına inandığını belirtti.
Teknolojinin, her dönemde gelişme kaydettiğine, bunun insanlığın yararına kullanılmasının önemli olduğuna işaret eden Kurtulmuş, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle bizim gibi iddiası olan, çok güçlü insan potansiyeli olan ülkeler için devasa bir fırsat alanı karşımıza çıkmıştır. İHA ve SİHA’ları dünya ölçeğinde rekabet edebilecek bir hale getiren Türkiye’dir. Türkiye bu anlamda fevkalade bir şekilde mesafeyi kapatmıştır. İnşallah Türkiye, başta dijital dönüşüm olmak üzere yeni dönemin ortaya çıkardığı evrede Türkiye, üzerine düşeni yaparak çok hızlı bir şekilde gelişecektir.” diye konuştu.
Gençlere, AK Parti’nin özelliklerini çok iyi kavramaları tavsiyesinde bulunan Kurtulmuş, AK Parti’nin, bir dava hareketinin adı olduğunu söyledi.
AK Parti’li Kurtulmuş, “(Biz Müslüman değerlerine sahip olduğumuz için geri kaldık. Elin oğlunu görüyor musun uzaya gitti) diye hayıflanarak, elin oğlundan ne varsa onu taklit etmeyi modernleşme olarak anlayan bir zihniyet maalesef Türkiye’nin son iki asrında etkili oldu.” dedi.
Kurtulmuş, Türkiye’nin kendi kökleriyle barışması, teknolojik atılım yapması konusundaki “nice zarif ihanetleri, nice açık çelme takmaları” dün gibi hatırladıklarını ifade etti.
“Türkiye’de modernleşme kafasındaki CHP zihniyetinin, hep milletin köklerinden uzaklaşmayı esas aldığını” söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Helalleşme adı altında birtakım toplumun geniş muhafazakar kesimlerine göz kırpan sözlerine hiç aldanmayın. İnşallah öyledir, biz samimiyet testi yapmıyoruz. Ama diyoruz ki, eğer helalleşme istiyorsanız, CHP’nin 1946’dan bu yana toplumun farklı kesimleriyle karşı karşıya geldiği konulardan özür dileyin. Bu zor mu? 1960 darbesi öncesinde sokakları karıştırarak, sokaklara çıkarak ve 1960 darbesi sonrasında Başbakan idam edildikten sonra siyasi memnuniyetlerini her platformda dile getirenler CHP’liler değil miydi? 28 Şubat sürecinde Ankara’daki üniversitede bir tane başörtülü kız çocuğuna müsamaha gösteremeyen, binlerce başörtülüyü kapının önüne koyan, üniversitelerde ikna odaları kurarak o ikna odalarında faşist Almanya’nın tatbikatına benzer uygulamalarını ortaya koyan CHP’nin insanları değil miydi?
27 Nisan muhtırası sırasında Ankara’nın, Türkiye’nin sokaklarında sözde Cumhuriyet mitingleri diyerek ortaya çıkıp, ‘Ordu göreve’ diyerek askeri kışkırtan, CHP’nin zihniyeti değil miydi? Gelin bunlardan özür dileyin. Daha yakın, eski bir bakanın, ‘Ben başörtülü birisinin hakim ve savcı olarak girdiği mahkemede yargılanmak istemem.’ diyecek kadar faşist bir zihniyeti ortaya koyduğunu görmediniz mi? Daha dün bir belediye başkanının, ‘yabancıya suyu şu kadara satarım, yabancıya nikahı şu kadar paraya kıyarım’ diyecek kadar Almanya’nın, Avusturya’nın aşırı sağcı faşist partilerinden ileri bir zihniyeti ortaya koyduğunu duymadınız mı? Buyurun özür dileyin. Samimiyet, insanın yaptığını samimi bir şekilde itiraf etmesinden geçer. Sadece oy almak için bazı çevrelere göz kırpmaksa, asla ve asla samimi bir davranış olarak görülmez. Özür dileyin, arkasından istiyorsanız helalleşmenizi yapın. Ama bu millet, Cumhuriyet Halk Fırkasının zihniyetinin böyle olduğunu bildiği için her hesaplaşmayı sandıkta yapmış ve sittinsenedir Cumhuriyet Halk Fırkasını muhalefete mahkum etmiştir.”
“Geçmişteki yanlışlarımız, bize hatalarımızı düzeltmek için fırsat verir”
AK Parti’nin sadece geçmişin değil, aynı zamanda geleceğin de partisi olduğunu belirten Kurtulmuş, “Geçmişte yapılan güzel şeyler bize rehberlik yapar. Geçmişteki yanlışlarımız bize hatalarımızı düzeltmek için fırsat verir. Ama asla geçmişte takılıp kalarak siyaset yapılamaz. Onun için geçmişten bu gücü alıyor, atiye doğru yürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin, milletin partisi olduğunu söyleyen Numan Kurtulmuş, “Devlet partisi olmakla milletten aldığı yetkiyle devleti yöneten millet partisi olmak arasında fark vardır. Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet Halk Fırkası bir devlet partisiydi. Öyle olduğu için de hep vatandaşlarımızı şekillendirmek, vatandaşlarımızı adam etmek, vatandaşlarımızı tornadan çıkmış gibi hepsini aynı seviyede, aynı hizaya getirmek gibi bir anlayışları var. Açıkçası devlet başka telden, millet başka telden çalardı. 18 yıl ezanın ‘Tanrı uludur, tanrı uludur’ diye okutulmasının sebebi budur.” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin bir zümrenin, sınıfın, etnik kökenin değil, 84 milyonun ortak sesi, beklentisi ve siyasetteki ortak yönelimi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Bazı partilerin zaman zaman zorluk içerisine düşmelerinin sebebi budur. Bir zümre partisi olarak dizayn edilenlerin ya da bir bölge partisi olarak konumlandıranların, milletin tamamına söyleyecek sözleri olmaz. Millet partisi olduğu için de 19 yılda AK Parti, çok büyük hizmetler yaptı, devrim niteliğinde adımlar attı.” dedi.
Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, siyasetin kilidinin, gönüllere girmek olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2023 sürecinde AK Parti’lilerin sınavı, gönüllerden düşmemektir. Bunun yolu da tevazuyla, insanlarımızın ne dediğine kulak kabartmak, kızmadan, hiçbir şekilde insanlarımızı ötekileştirmeden, 84 milyonun tamamını dinleyerek, onlara Türkiye’nin geleceğine ilişkin fikirlerimizi, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatmak.
Ekonomik zor durumlardan geçtiğimiz bir süreçteyiz. Bunlar geçici, inşallah bir müddet sonra Türkiye rotasına oturacak, bu büyüme trendleri daha da yüksek bir şekilde ileriye doğru gidecek, Türkiye üretmeye ve reel ekonomisini güçlendirmeye devam edecek, istihdamını artırmaya devam edecek. Ama vatandaşımızın şu sıralarda çekmiş olduğu, büyük bir çoğunluğu pandemi ekonomisinden kaynaklanan sıkıntılarının farkında olduğumuzu da vatandaşımızla paylaşmak zorundayız. Onları dinlemek zorundayız. Onların çektikleri sıkıntıları gidermek için hükümetimiz her türlü desteği vermeye gayret ediyor. Yılbaşı itibarıyla bu fiyat pahalılığını önleyecek, enflasyonun altında vatandaşımızı ezdirmeyecek birtakım adımlar atılacak. Asgari ücret, emekliler, 3600 başta olmak üzere bu konularda adımlarımızı atarak vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz.”