Ben, Büyük Kardeşim ve Annem, 11 Kasım 2022 tarihinde araba ile Nevşehir’e gitmiştik. Zaman olarak biraz geç kaldığımız için balon kalkış seyirlerine katılamamıştık. Bu nedenden dolayı ilk ziyaret edeceğimiz ilginç efsaneleri ve iddiaları ile dolu olan Derinkuyu Yer Altı Şehri olmuştur. Evet, doğru duydunuz, orası kocaman bir şehir, yer altı şehri. Henüz gitmeyenleriniz varsa bence bu anlatacaklarımdan sonra eminim ki merak edip gideceksinizdir. Gidenleriniz varsa da eğer duymadıkları bazı özellikleri benden öğrendikleri takdirde belki tekrar oraya gidip araştırma gereği duyabilirler.
Bilindiği üzere Kapadokya; Erciyes, Hasan Dağı, ve Göllü Dağı’nın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların yıllarca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılması ile oluşmuştur.
Derinkuyu Yer altı Şehri, 1963’te keşfedilmiş olup 1967’de ziyarete açılmıştır. Yalnız klostrofobisi “kapalı ortam fobisi” olan insanlar için orada gezip yürümek biraz zor gelebilir. Bölüm bölüm ayrılıp, iç içe birbirine bağlı olan bu Yer altı Şehri’nde; mutfak, salonlar, oturma odaları, yatak odaları, kilise, okul, erzak depoları, toplantı salonları, havalandırma bacaları, su kuyuları, ahır ve mezarlık bulunmaktadır. Çapları 2,5 m olup kalınlıkları 50 cm silindir şeklindeki kapı ve odalar, dışarıdaki düşmanlardan gelen herhangi herhangi bir tehlikeye karşı tuzaklarla doludur. Bazı arkeologlara göre bu yer altı şehri M.Ö. 15. yüzyılda kurulmuştur; fakat daha ileri bir tarih için de Friglere dayandığı söylenmektedir. Bu Yer altı Şehri, tahminlere göre 50.000 insanın ve ayriyeten hayvanların da barındığı bir yer olup yaklaşık 1100 futbol stadyumu büyüklüğündedir.
Bazı bilim adamlarının tahminlerine göre Derinkuyu Yer altı Şehri Türkiye’den İskoçya’ya kadar uzanmaktadır. Yerin 85 metre altına kadar uzanan bu kocaman alanda geçmiş tarihte insanlar hayvanları ile beraber yaşamışlardır. Oysa 1830’lu yıllara kadar Derinkuyu’da yer üstünde hiçbir yerleşim yokmuş. Peki buranın inşasında ki amaç ne olabilirdi? Okul ve İbadethane gibi büyük alanların da yer aldığı burası, birilerinden kaçıp saklanmanın da çok ötesinde bir amaç için inşa edildiğine kanıt olabilir miydi ki?
Derinkuyu Yer altı Şehri sizce de karıncaların yeraltında inşa ettikleri yuvalar ile benzer özellikler göstermiyor muydu? Erich Von Daniken’e göre bu yer altı şehrini inşa edenler, yüzeydeki tehlikelerden korunmak için değil de gökyüzünden gelen tehditlere karşı yapmışlardı. Günümüzde birçok Araştırmacıya göre binlerce yıl öncesinden yaşayan insanların bilimde ve teknolojide bizlerden bile daha ileri gittikleri konusunda şüphe uyandırmaktadır.
Kapadokya, aynı zamanda da UFO ihbarının en çok yapıldığı yer olarak kayıtlara geçmiştir.
Hayırlı haftalar…