Ana Sayfa Aydın Benli, Köşe Yazıları 5 Haziran 2025 16 Görüntüleme

ÇAĞIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU, KÜRESEL EŞİTSİZLİK VE BİLİNÇ KRİZİ

21.yüzyıl, teknolojik gelişmelerin ve dijital devrimlerin çağı olarak anılmaktadır. Ancak bu gelişmelerin ardında büyüyen ve derinleşen bir küresel sorun vardır: Eşitsizlik. Bu yazım, çağımızın en büyük sorunu olarak kabul edilebilecek “küresel eşitsizlik” olgusunu ekonomik, sosyal, çevresel ve dijital boyutlarıyla ele almakta; eşitsizliğin yalnızca kaynak dağılımı değil, insanlık bilinci ve etik sorumluluk eksikliğiyle de ilişkili olduğunu savunmaktadır.

Günümüz dünyası, tarih boyunca eşi benzeri görülmemiş bir üretim ve bilgi kapasitesine ulaşmıştır. Ancak bu kapasite, refahı tüm insanlığa yaymak yerine, derin uçurumlar yaratmıştır. Zengin ile yoksul arasındaki fark büyümüş; gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasında sadece gelir değil, yaşama hakkı, eğitim, sağlık ve hatta temiz hava gibi temel ihtiyaçlara erişimde de dramatik farklar oluşmuştur. Bu bağlamda, çağımızın en büyük sorunu, yalnızca “fakirlik” ya da “çevre kirliliği” gibi tekil başlıklar değil, bunların hepsini kuşatan sistemik bir kriz olan küresel eşitsizliktir.

Ekonomik Eşitsizlik ve Servet Yoğunlaşması

Dünya Bankası ve Oxfam gibi kuruluşların yayımladığı raporlar, dünya servetinin yaklaşık %50’sinin en zengin %1’lik kesimin elinde olduğunu göstermektedir. Teknolojik gelişmelerle zenginleşen şirketler, ekonomik büyümeden orantısız biçimde fayda sağlarken, milyonlarca insan temel gıdaya bile erişememektedir. Bu durum, kapitalist sistemin yapısal olarak gelir ve fırsat eşitsizliğini yeniden ürettiğini göstermektedir.

Eğitim ve Dijital Uçurum

Dijital çağın sunduğu bilgiye erişim, sadece teknik altyapıyla değil, eğitime erişimle de yakından ilişkilidir. Ancak dünya genelinde milyonlarca çocuk hâlâ okula erişememekte veya nitelikli eğitimden mahrum kalmaktadır. Özellikle Afrika, Güney Asya ve Orta Doğu’da eğitim çağındaki çocukların büyük kısmı, çatışmalar, yoksulluk veya cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle okula gönderilememektedir. Öte yandan, “dijital uçurum” gelişmiş ülkelerle geri kalan dünya arasında bilgiye ve fırsatlara ulaşımı da derinleştirmektedir.

Ekolojik Eşitsizlik ve İklim Adaletsizliği

İklim değişikliği küresel bir sorun gibi görünse de etkileri eşit dağılmamaktadır. Sanayi devriminden bu yana atmosfere en çok sera gazı salan ülkeler, iklim krizinden en az etkilenenlerdir. Oysa Afrika kıtası gibi en az katkısı olan bölgeler, kuraklık, gıda güvensizliği ve göç gibi etkilerle başa çıkmak zorunda kalmaktadır. Bu durum, çevresel eşitsizliğin aynı zamanda ahlaki bir sorun olduğunu ortaya koyar: Kim bozuyorsa, o bedel ödemiyor.

Sağlıkta Adaletsizlik

COVID-19 panda misi, küresel sağlık sistemlerindeki eşitsizlikleri dramatik şekilde açığa çıkardı. Gelişmiş ülkeler aşı stoklarını yıllarca yetecek şekilde depolarken, yoksul ülkeler temel sağlık hizmetlerine dahi ulaşmakta zorlandı. Sağlık yalnızca bireysel bir mesele değil, kolektif bir sorumluluktur. Bu sorumluluk anlayışı küresel ölçekte hâlâ yeterince gelişmemiştir.

 

Kültürel ve Temsili Eşitsizlik

Küresel medya, dijital platformlar ve siyasal sistemler büyük ölçüde Batı merkezli yapılandırılmıştır. Bu durum, farklı kültürlerin görünmez eştirilmesine, seslerinin duyulmamasına yol açar. Kültürel eşitsizlik, sadece estetik bir sorun değil; düşünce, değer ve kimlik alanlarında da baskı ve dışlanmayı beraberinde getirir.

Eşitsizliğin Derin Nedeni, Bilinç Krizi

Eşitsizlik yalnızca yapısal bir sorun değildir; aynı zamanda bir bilinç sorunudur. İnsanlık olarak “diğerini” önemsememek, kendi refahımızı başkalarının çöküşü pahasına inşa etmeyi içselleştirmek, çağımızın asıl felaketidir. Ahlaki duyarsızlık, toplumsal adaletin önündeki en büyük engeldir. İnsanı sadece tüketici ve üretici olarak gören sistem, empati ve dayanışma gibi kavramları marjinalleştirmiştir.

Eşitliğe Dayalı Yeni Bir Dünya Mümkün mü?

Evet, mümkündür. Ancak bu, teknik bir dönüşüm değil, etik bir uyanışla mümkündür. Küresel eşitsizliği azaltmak için:

Servet dağılımına dair daha adil vergi sistemleri,

Küresel eğitim fonları ve dijital erişim projeleri,

İklim adaleti politikaları,

Kapsayıcı uluslararası sağlık sistemleri gereklidir.

Bunların da ötesinde, insanlığın birbirine karşı duyduğu sorumluluğu yeniden inşa etmesi şarttır. Bu bilinç, yalnızca politikacıların değil, bireylerin de yeniden inşa etmesi gereken bir sorumluluktur. Çünkü çağımızın en büyük sorunu, yalnızca eşitsizlik değil; eşitsizliğe alışmak, onu normalleştirmektir. Allah’a ısmarladık hoşça kalın…

Yorumlar

İlginizi çekebilir

ELAZIĞ KİTAP FUARI

ELAZIĞ KİTAP FUARI

Tema Tasarım | Osgaka.com