- Bazen öyle anlar gelir ki, tüm kalbimizi, emeğimizi, vaktimizi versek bile karşılığını
alamadığımızı hissederiz. Hevesle başladığımız işler bir süre sonra tıkanır, umutla
çıktığımız yolda bir şeyler bizi geriye çeker. Elimizden gelenin fazlasını verirken,
içimizden bir ses sorar: “Neden yine olmadı? Bu kadar çabanın karşılığı bu mu?” İşte
tam burada durup bir şeyleri fark etmemiz gerekir… Çünkü sorulması gereken soru
şudur:
Bu enerjilerimiz nereye gidiyor?
Enerji, sadece yaptıklarımızla değil; düşündüğümüz her düşünceyle, hissettiğimiz her
duyguyla, tuttuğumuz her korkuyla akar. Ve bazen o kadar derin bağlarımız olur ki,
enerjimiz farkında olmadan geçmişin gölgelerinde ya da başkalarının alanında
tükenir. Fiziksel olarak yorulmamış gibi görünsek bile, ruhsal olarak bitkin
düşmemizin sebebi budur.Bazen sadece bir işi yapmakla kalmayız; sevilmek,
onaylanmak, değerli hissetmek için de çabalarız. Ve işte o zaman enerji yanlış yere
yönlenir.
Enerjimiz, olması gereken yerde değil; olması gerektiğine inandığımız yerde akar.
Bu da bizi içten içe tüketir. Çoğu zaman dış etkenleri suçlarız: insanlar, şartlar,
zamansızlık, kısmet… Ama aslında çoğu blokaj, bilinçaltımızda kayıtlı geçmiş
deneyimlerin bir yansımasıdır. Çocuklukta duyduğumuz bir cümle, geçmişte
yaşadığımız bir başarısızlık, hatta bize ait olmayan bir korku… Bunların hepsi,
farkında olmadan bizimle birlikte bugünümüze taşınır. Ve biz, o eski inançlarla, eski
kalıplarla yeni yollar açmaya çalışırız. Ama unutma: Geçmişin inşa ettiği bir zihinle,
geleceğini özgürce kuramazsın. Enerjin hep aynı döngüde sıkışır.
Peki ne yapmalıyız?
İlk adım: Fark etmek.
Kime, neye hizmet ediyor bu çaba? Gerçekten kendi hayatım için mi çabalıyorum,
yoksa birilerinin sevgisini, takdirini kazanmak için mi?
İkinci adım: Dönüştürmek.
Fark ettiğimiz her eski inancı sevgiyle serbest bırakmak… Bilinçaltımızda tuttuğumuz,
bize artık hizmet etmeyen ne varsa bırakmak. Çünkü şifa, geçmişte değil; tam şu
anda, fark ettiğimiz anda başlar.
Üçüncü adım: Enerjini sahiplenmek.
Yönünü senin belirlediğin bir enerji, seni ileri taşır. Yoksa dışarıdan gelen her rüzgar,
seni başka bir yöne savurur. Unutma; senin enerjin çok kıymetli. O, birilerine yaranmak
ya da geçmişin zincirlerini taşımak için değil; kendi içsel gücünü hatırlaman, kendine
hak ettiğin hayatı sunman için var.ugün dur ve kendine sor: “Gerçekten ne için çabalıyorum?”
Ve ardından içinden bir cevap duy: “Artık kendim için.”
Çünkü sen kendin için harekete geçtiğinde, hayat da senin yanında yürümeye başlar.
Kavin İnci Geçkil
incigeckil26@gmail.com
Enerjimiz Nereye Gidiyor?
Etiketler:
Yorumlar
Benzer Haberler
-
Şapka
-
Don Sonrası Meyve Ağaçlarında Alınacak Önlemler
-
İman Nedir?
-
Boşanmalar
-
Arılar ve sinekler…
-
Hayatımızın Dengesini Nasıl Sağlarız?
-
NE ZAMAN UYANACAĞIZ?
-
Bir Bayram Daha Geçti Ömrümüzden
-
Ne mutlu eğri zamanda doğru durabilene
-
Bana Dokunmayan Bin Yaşasın Kitabını Yazma Fikrim
-
HEY YOLCU !
-
Sorumluluğun ve Kaybın Öğrettikleri