Günümüzde boşanmak, evlenmek kadar sıradanlaştı. Bir zamanlar hayatın en zor kararlarından biri olarak görülen bu adım, artık birçok çift için bir “çözüm” haline geldi. Oysa bir evliliğin sona ermesi sadece imzalarla biten bir süreç değil; içinde kırık hayaller, eksik kalan sözler ve bazen çocukların sessiz çığlıkları var.
Toplumun değişen değerleri, bireysel özgürlük arayışı ve iletişim eksikliği boşanma oranlarını artıran başlıca nedenlerden. Artık insanlar mutsuz bir evliliği sürdürmek yerine, “kendi yolunu” çizmenin daha doğru olduğuna inanıyor. Bu elbette cesaret isteyen bir tercih. Fakat ne olursa olsun, bir ilişkinin yıkılması sadece iki kişiyi değil, bazen geniş bir çevreyi de etkiliyor.
Boşanmak bir son gibi görünse de, aslında yeni bir başlangıçtır çoğu zaman. İnsanın kendini yeniden keşfettiği, güçlü ve zayıf yanlarıyla yüzleştiği bir süreçtir. Kimileri için iyileşme, kimileri için ise daha derin bir yalnızlık getirir. Ama yine de her boşanmanın ardında bir hikâye, bir mücadele ve elbette bir umut saklıdır.
Belki de asıl mesele, evliliği değil, sevgiyi anlamayı öğrenmektir. Çünkü sevgi; sadece sevinçte değil, zorlukta da yan yana durabilmeyi gerektirir. Ve belki de en büyük lüks, anlaşılmaktır; yıllar geçse de aynı yöne bakabilmektir.
Boşanmalar
Etiketler:
Yorumlar
Benzer Haberler
-
Don Sonrası Meyve Ağaçlarında Alınacak Önlemler
-
İman Nedir?
-
Arılar ve sinekler…
-
Hayatımızın Dengesini Nasıl Sağlarız?
-
NE ZAMAN UYANACAĞIZ?
-
Bir Bayram Daha Geçti Ömrümüzden
-
Ne mutlu eğri zamanda doğru durabilene
-
Bana Dokunmayan Bin Yaşasın Kitabını Yazma Fikrim
-
HEY YOLCU !
-
Sorumluluğun ve Kaybın Öğrettikleri
-
ATA TOHUMU MU, HİBRİT TOHUM MU?
-
KADINLARIMIZ