Ana Sayfa Can Kayacılar, Köşe Yazıları 3 Ocak 2025 20 Görüntüleme

Türkiye’deki Bitkisel Protein Kaynakları (III)

Bundan nerdeyse 100 yıl önce Karoly Ereky, biyoteknolojinin bilim tarihindeki ilk tanımını yaparken “ham maddelerin biyolojik olarak sosyal açıdan faydalı ürünlere dönüştürülebildiği süreci anlatır ve “biyoteknoloji budur” derken, bir yandan da çok önemli bir şey ortaya attı.. Özellikle yapraklarda bulunan bitkisel proteinlerin, insan gıdası olabileceğini, bu gıdanın geleceği şekillendirebileceğini ortaya koydu. Ve bu konuda ürün çalışmaları bile yaptı. O çalışmalardan yüz yıl sonra, biz yeşil yapraklı bitkilerin proteinlerini tartışmaya başladık.

Çok eski bir yayın buldum. Science dergisinde.. Sene 1966.. Ereky’nin de adı geçiyor. Makalenin başlığı şu şekilde: Leaf Protein As a Human Food.. (https://lnkd.in/d2xCgH3U
).. Gerçekten de öyle.. Yeşil yapraklarda bulunan proteinler, insan gıdası olabilecek kalitede. Hatta birazdan bahsedeceğim konuların başında gelen “çay yaprağı proteinleri” hakkında size çok çarpıcı bir şey de söylemek istiyorum. Çay proteinleri, şu an dünyanın en iyi bitkisel protein kaynağı olarak gördüğü soya proteinlerinin aminoasit yapısından bile daha zengin. Yani inanılmaz kıymetli bir kaynak ve Türkiye Dünya’nın sayılı çay üreticilerinden..

Dünkü yazımda bir rapor paylaşmıştım.. Avrupa Birliği’nin “Bitkisel Protein Yol Haritasının varlığından.. Yazıyı tekrardan okumak isteyenler için yeniden paylaşıyorum (https://lnkd.in/d-HrJjzj
). Orada göreceksiniz, Avrupa Birliği’nde “çimenin bile” %2.6’lık bitkisel protein kaynağı olarak görüldüğü bir Dünya’da, biz Türkiye’de o denli fazla kaynak içerisinde yüzüyoruz ki.. Hepsini anlatmak için inanılmaz heyecan duyuyorum 😊

Ülkemizde Ay çekirdeği başta olmak üzere, yağlı tohumlar ve baklagillere ek olarak bir diğer bitkisel protein kaynağı, aslında hiç de fark etmediğimiz ve bana kalırsa değerini çok da bilmediğimiz “çay”.. Çay yaprağı kuru ağırlık olarak %20’yi aşkın oranda bitkisel proteinler içeriyor ve bu bitkisel proteinlerin kendilerine özgü, gıdalarda kullanım alanları var. Türkiye yılda ortalama 200.000 ton çay üretiyor. Bu çay üretimi sırasında da bir o kadar, hatta çok daha fazla “çay atığı” ortaya çıkıyor. Bunların da hepsi “çay proteini” elde edilmesinde kullanılabilir. Ve işin en güzel kısmı ne biliyor musunuz? Bu çay proteinleri, çayı demledikten sonra bile ekstrakte edilebilir. Yani evimizde ya da işyerimizde demlediğimiz demlikteki çay posası bile aslında bir bitkisel protein kaynağı. Bu konuda geçtiğimiz haftalarda bir çalışma bile yapmıştık 🍃 Onu da sizinle paylaşmak istedim tekrardan (https://lnkd.in/d7ihBkzE)

 

Yorumlar

İlginizi çekebilir

Sosyal Medya Gerçekleri

Sosyal Medya Gerçekleri

Tema Tasarım | Osgaka.com