Ana Sayfa Aydın Benli, Köşe Yazıları 19 Mart 2024 232 Görüntüleme

SU VE GIDA SAVAŞLARI

Mevsim geçişlerinin değişkenliği, insanoğlunun yaşam alanını hunharca kullanması gibi nedenlerden dolayı yıllardır eski kışlar olmuyor. Eskiden hatırlarım yollar kapanır birkaç gün köylerden ilçeye ulaşım sağlanamazdı. Cadde ve sokak araları kar küreme araçlarınca günlerce temizlenemezdi. Bu duruma camlı büyük gökdelenlerinde etkisi var tabi ki, bu cam kaplama devasa binalar gölet etkisi yapıyor iklimi yumuşatıyor, nem olmadığı için yağışı da az alınca kuraklık etkisi yapıyor. Bu binalar çoğaldıkça karasal iklim, kurak iklime hızla dönüşecek.

Cam kaplama binalar yazın sıcaklığı da arttıracağı için şehirlerimiz nefes alınamaz hale gelecektir. Bu durum hayvan ve bitki çeşitliliğini de etkileyeceğinden iklimsel sistem değişe bilir. Küresel ısınma yoktur, bölgesel ısınma vardır. Bu ve bunun gibi etmenler ile bu yılda kurak gidecek gibi. Çiftçimizin ve üreticilerimizin yüzü gülmeyecek gibi. Doğru düzgün kar yağmaması kuraklığında habercisi.

Çiftçi ve üreticilerin girdi maliyetlerinin artması, ürünlerini gelir gider dengesine uygun satamamaları nedeni ile büyük sorunlar kapıda gibi. Çağın en büyük savaşlarından olacak gıda ve su savaşları da kapıda. Kuraklığa bağlı içme ve sulama sularının azalması, tarım ürünlerinin ve hayvancılığın azalması küresel güçleri su ve gıda tedarikine yöneltti. Yapay etler, yapay sebzeler gıda sektörüne girerken, algı yönetimi ve köylerden kentlere göç ile üretim azaldı. Yirmi yıllık bir gelecekte yapay ürünler tamamen sofralarımızda olacak gibi. Kırk yıllık bir gelecekte bu yapay gıdaların yerini kapsül gıdalar (Hap) alacak. Bu beslenme şekli insan bedeninde ve hayat uzunluğuna da etki edecek.

Bu anlattıklarım bilim kurgu filmlerinden bir sahne gibi algılansa da bu süreci yaşıyoruz,  önlem alınmazsa ileride de etkilerini daha yoğun yaşayacağız. Üreticilerimizin bilinçsiz kullandıkları gübre ve tarım ilaçlar da toprağın verimini düşürüyor. İthal yabancı tohumların bir kereye mahsus kullanılması gibi genetiği bozulmuş tarım ürünleri, insan ve hayvan sağlığını olumsuz etkilerken, ata tohumunun da kullanılmasını bitirmek üzere.

Çiftçilerin ve hayvan üreticilerinin desteklenmesi, kentlerden köylere teşviklerle göç planı yapılması, ekilmeyen tarıma elverişli ne kadar arazi var ise tarıma açılması, hobi bahçeleri, tarım arazisine yapılan kentleşmelerin durdurulması, kent planlarında cam kaplama binaların yasaklanması gibi acil önlemlerin alınması hayati önem taşımaktadır. Ulu önderimiz boşuna demedi “Köylü Milletin efendisidir.” 

Köylüye, çiftçiye sahip çıkılması gerekli. Bu gidişle torunlarımız dalından domates koparıp yiyemeyecek gibi. Allah’a ısmarladık Hoşça kalın.

Yorumlar

İlginizi çekebilir

Mehmet Zeki Dündar ALP

Mehmet Zeki Dündar ALP

Tema Tasarım | Osgaka.com