Ah bu alerjik şikayetler! Yaşam kalitesini yerle bir ettiği halde kişilerin yanlış algılarla sineye çektiği ve normalleştirdiği alerjik şikayetler. Alerjisi olan hastalar; gıcık öksürüklerinin farkında bile değiller. Koku alamamalarının sebebini kendilerine özgü bir özellik olarak görüyorlar. Burunlarını kaşımak için yaptıkları hareketleri ise tik olarak yorumluyorlar.
Sağlık sisteminin her geçen gün kötüye gittiği, randevu almanın zorlaştığı ve yoğunluktan
hastalara ayrılan muayene sürelerinin kısıtlandığı bir ortamda hastalar ne yapsın; hele bir de
alerjinin tedavisi yok algısının geliştirildiği bir toplumda yaşıyorsanız.
Alerji dediğimiz olay kişinin bağışıklık sisteminin alerjenleri tehlikeli bir madde olarak algılaması ve ona karşı saldırmak için immunglobulin E dediğimiz antikor oluşturmasından kaynaklıdır. Yani kişiye özel bir durum olduğu için halk arasında tedavisi yok şeklinde algılanmaktadır. Halbuki alerjik reaksiyonlar medikal tedavi ile kontrol edilebilir ancak alerjenlerle temasın devam etmesi bu antikor üretiminin artmasına ve hava yollarının daha çok duyarlılaşmasına sebep olur. Bu yüzden halk arasında alerjik hastalıkların tedavi edilemez olduğu düşünülmektedir.
Alerjik solunum yolu hastalıklarından bahsederken hava yolu duyarlılığı tanımlamasını kullanmak istiyorum. Bu tanımlama okuyucuların alerji olayını daha kolay kavramasını sağlar. Eğer alerjik bir yapınız varsa dış ortamdaki alerjenlere sürekli maruz kalmanız sizin hava yolu duyarlılığınızın zaman içinde artmasına sebep olur. Hava yolu duyarlılığınız pik yaptığı dönemde bize daha yoğun şikayetlerle gelirsiniz. Burun tamamen tıkanmış, öksürük süreklilik kazanmış ve gıcık tarzı olan kuru öksürük balgamlı karakter almıştır. Halbuki sorguladığımızda bütün bu şikayetler hafif tarzda sürekli oluyordur. Ancak sürekli olması sizin bu şikayetleri normalleştirmenize sebep olur.
Zaman içerisinde artarak ilerleyen hava yollarının duyarlılığına en güzel örnek kedi alerjisidir. Hastalar bize geldiğinde kediyi sahipleneli 3-4 yıl gibi uzun bir süre olduğunu söylerler. Bu yüzden gelişen şikayetlerin kedi alerjisinden kaynaklı olmadığını düşünürler. Halbuki her gün kedi alerjeni ile temas içinde olma hafif olan hava yolu duyarlılığını ağır dereceye taşımıştır. Kediyi edindikten sonra da şikayetleri olmuştur ancak hasta bu şikayetleri herkesin yaşadığını düşünerek normalleştirmiştir. Eğer bu durum önemsenmez ise bir sonraki basamak alt solunum yolu duyarlılığıdır ve biz bu duruma alerjik astım diyoruz. Hava yollarınızı çok duyarlı bir hale
getirdiyseniz tedavinin yanı sıra alerjen izolasyonunu mutlaka uygulamanız gerekir. Alerjen izolasyonu olmadan tedaviden tam yanıt almak mümkün olmaz. Eğer alerjinizin sonradan geliştiğini düşünüyorsanız bunun sebebi alerjinizin tetikleneceği ortamlara kendinizi maruz bırakmamış olmanızdır. Yaşadığınız ortamın havası, bitki örtüsü ev ve iş ortamındaki havalanma hava yolu duyarlılığınızı tetikleyecek alerjenleri içermeye başladıkça bu
duyarılık artacaktır. İlerleyen dönemde burnunuzun işlevselliğini tamamen kaybedip; size işkence haline gelecek burun tıkamklığı ve sonrasında enfeksiyonlara zemin hazırlanması gibi bir durumla
karşılaşmak istemiyorsanız normalleştirdiğiniz alerjik şikayetlerinizi önemseyin. Sevgili okurlar, tedavisi yok diye bildiğiniz alerjik durumlarınızın tedavisi vardır. Hava yolunuzun bazı alerjenlerie duyarlılığının arttığını bilmek bile temas ettiğiniz ortamlarda neyi
Izole edeceğiniz fikrini verir. Bu farkındalık bile en az alerji testleri kadar kıymetlidir. Polen alerjileri ile karşılaşma dönemine girdiğimiz bu aylarda alerjik solunun yolu hastalıklarınıza bakış açınızda farkındalık geliştirmenizi öneririm. Sağlıkla kalmanız dileğiyle..