Ana Sayfa Köşe Yazıları, Turan Ekinci 4 Mart 2024 187 Görüntüleme

OKUMADAN BİLİYORUZ

Evet! Sevgili okurlarım, okumuyoruz… Belki de bu yazdığım satırları da birçok kişi başlığını okuyup geçecek ve içeriğini okumayacak; ama yine de okuyacak olanları sevgi ve saygıyla selamlayarak yazmalıyım diyorum.

Bugün ülkemizin en büyük sorunları ne diye sorsak, çıkıp bir anket yapsak eminim ki okuma alışkanlığının olmayışı ilk başlarda asla söylenmez. Muhtemelen ekonomik zorluklar, yoksulluk, maaşlar, siyasi gelişmeler, deprem, adaletsizlik, liyakatsizlik, eğitim, güvenlik vb. bir sürü şey ülkemizin en büyük sorunu olarak sayılacaktır. Bu sayılanların ve hatta akla gelmeyen birçok meselenin maalesef ülkemizin önemli sorunları olduğu doğrudur; ancak sıkı durun en büyük sorunumuz bütün bunların da sebebi olan “okumamak” ne yazık ki. Evet, okumamak en büyük sorunumuz, nasıl mi? Hadi gelin size bunu örneklerle anlatayım.

Örneğin sosyal medya hesaplarınıza bir göz atın, bir resim, bir fotoğraf paylaştığınızda altına yapılan beğeni ve yorumların ortalama sayılarına bakın, bir de herhangi bir yazı paylaştığınızda gelen beğeni ve yorumlar.  Çok uçuk farklar var değil mi? Daha bitmedi; yazı paylaşımlarınız eğer uzun ise beğeni ve yorum oranı neredeyse bir fotoğraf paylaşımındaki etki oranının yüzde iki üçü kadar ya var ya yok olduğunu görürsünüz. Yazılara beğeni koyanların en az yüzde sekseni de içeriğini okumadan bir tıklamayla “gönül alma ve bak ben senin paylaşımını gördüm” mantığıyla haberdar etme düşüncesinden öte bir şey değil maalesef. Bunu teyit etmek için beğeni koyan bir arkadaşınızı arayın ve yazıda ne yazıyor sorun, size söyleyeceği şey “okumadım ama okuyacağım, uzundu bakamadım…” gibi bahaneler olacaktır.

Okumuyoruz ama bilgiliyiz!

Ülkemizdeki kitap okuma oranları ise tam bir facia. Satılan kitap sayısı aslında nispeten kitap alanlarda da epey var dedirtse bile alınan kitapların da en az yarısının asla hiç okunmadan raflara atıldığı, yıllarca el sürülmediği gerçeği ne yazık ki biliniyor. Peki, hâl böyle iken sorunlarımızdan biri olan eğitim dâhil diğer sorunları çözebilecek, analiz yapabilecek, araştırabilecek ve doğru yorumlayabilecek gelişmişliğe nasıl ulaşacağız? Alanında uzman olmayan, yalan yanlış bilgilerle peşine taktığı kitleler sayesinde sizleri köle gibi kullanmaya çalışan insanların gerçek yüzlerini nasıl göreceğiz?

Yanlışı size doğru gibi anlatan kişilerin söyledikleri sözleri, her türlü kaynaktan rahatlıkla edinebileceğiniz doğru bilgilerle tespit edebilme imkânı varken okumadıktan sonra doğruluğunu veya amacını nasıl teyit edeceğiz? Bir dilekçe yazmasını dahi bilmeyen insanlar topluluğu haline gelmekten gocunmuyorsak, kendimizi birisine tanıtırken iki cümleyi bir araya getirip ifade edemiyorsak, nasıl bir şeyleri talep etme hakkını kendimizde bulacağız?

Evet! Sevgili okurlarım, okumuyoruz. Belki de bu yazdığım satırları da birçok kişi başlığını okuyup geçecek ve içeriğini okumayacak; ama yine de okuyacak olanları sevgi ve saygıyla bir kez daha selamlayarak yazmaya devam etmeliyim diyorum.

Okumaya zaman bulamıyorum gibi çok saçma ve esasen kişinin kendisinin de inanmadığı gerekçelerle cahil kalışı devam ettikçe düzenin değişeceğini, gelişebileceğimizi, refah seviyesi daha yüksek bir topluluk olacağımızı mı hayal ediyorsunuz? Bu mümkün değil sevgili dostlar, asla bu olmayacak! Günlük en az 5-8 saatini telefon, bilgisayar ve televizyon başında geçiren bir toplumun; dünyadaki gelişmeleri yanlı veya kasıtlı yalan haberlerle aktaran -cahillikten nemalanan- insanların ekmeğine yağ sürecek sürüler gibi peşinden koşmaya devam ettiğimiz sürece güzel şeyler olacağını mı düşünüyorsunuz? Bu da asla olmayacak!

Herhangi bir toplulukta, hiç kimsenin bilmediği bir konuda birisi çıkıp biliyormuş gibi yapınca, inanmak dışında size çare bırakılmamasında suçlu olan sizi kandıran değil sizsiniz unutmayın. Benim yerime konuşsun, benim yerime düşünsün, benim yerime her şeyi halletsin dediğiniz kişiler, işte o zaman sizin yerinize de en güzel yemekleri yiyecek, en güzel yerlerde oturacak, en kaliteli ürünlere sahip olacak, sizin konforunuzu elinizden alacak ve kendisi en âlâsını yaşayacak; size kırıntılarla verdiği her şeyin en iyisini kendisine ayıracak. Olay bu kadar basit…

Hayatınızı başkalarının emin olamadığınız, hatta hiç bilmediğiniz niyet ve bilgilerine, düşünce ve amaçlarına emanet ederseniz okumanın size kazandıracağı hayatı elinizle o kişi veya kişilere teslim edeceksiniz demektir. Ekonomik, siyasi, sosyal veya başka sorunların tamamının tek nedeni “okumamaktır” unutmayın.

Okuyan ve tahlil yapabilen insanların çoğaldığı günler dileğiyle sevgilerimle.

 

Turan Ekinci

Instagram: turanekinci.5560

twitter.com/TuranEkinci5560

Yorumlar

Tema Tasarım | Osgaka.com