Bilmediğini bilmeze birşey denir mi
Hiç bilenle bilmeyen birdir denir mi
Kalabanın dağarcığı malumat çöplüğü
Talep etmeze malum arz edilir mi
Baş baş gibidir ayaksa ayak
Hepsi yerli yerince olursa uyak
Ayak takımı baş olsa maâzAllah
Kokar ayak burcu burcu etrafı kokar
Edebi olmayana edeb öğretmek
Merkebi öküzü koyunca gütmek
Kargayla hindiyle bülbül eşlemek
Yorar yavaş yavaş adamı yorar
İlime irfana cehlini katanlar
Kendini her yerde pazarlayanlar
Hamuduyla yutup çaktırmayanlar
Yakar azar azar özünü yakar
Kaktüs de dikenli amma gül değil
Denizde su var amma içilir değil
Şeytanın da ilmi var, hiç makbul değil
Kibir gizli gizli dışarı sızar
Yarasalar gün ışığını sevmez
Körler gökkuşağını asla göremez
Kapanınca irfan kapısı yavaş yavaş
Neleri yitirdiğin cahil bilemez
Hadi çek süslü arabanı başka kapıya
Hangi putuna gideceksen, git hadi tapıya
Bir ömür inşâ ettiğin çürük yapıya
Baykuş tüner, baykuş öter, tâ fecre kadar
İrfan ehli der: tüketme nefesin boşa
Mübârek kelâmı etme hiç boca
Zamâne ehli talip, kaşa göze taca
Gel sen hikmete râm ol, münzevi yaşa.