Ana Sayfa Köşe Yazıları, Prof.Dr.Suat Kıyak 4 Mart 2024 116 Görüntüleme

Baykuş tüner, baykuş öter, tâ fecre kadar…

Bilmediğini bilmeze birşey denir mi
Hiç bilenle bilmeyen birdir denir mi
Kalabanın dağarcığı malumat çöplüğü
Talep etmeze malum arz edilir mi

Baş baş gibidir ayaksa ayak
Hepsi yerli yerince olursa uyak
Ayak takımı baş olsa maâzAllah
Kokar ayak burcu burcu etrafı kokar

Edebi olmayana edeb öğretmek
Merkebi öküzü koyunca gütmek
Kargayla hindiyle bülbül eşlemek
Yorar yavaş yavaş adamı yorar

İlime irfana cehlini katanlar
Kendini her yerde pazarlayanlar
Hamuduyla yutup çaktırmayanlar
Yakar azar azar özünü yakar

Kaktüs de dikenli amma gül değil
Denizde su var amma içilir değil
Şeytanın da ilmi var, hiç makbul değil
Kibir gizli gizli dışarı sızar

Yarasalar gün ışığını sevmez
Körler gökkuşağını asla göremez
Kapanınca irfan kapısı yavaş yavaş
Neleri yitirdiğin cahil bilemez

Hadi çek süslü arabanı başka kapıya
Hangi putuna gideceksen, git hadi tapıya
Bir ömür inşâ ettiğin çürük yapıya
Baykuş tüner, baykuş öter, tâ fecre kadar

İrfan ehli der: tüketme nefesin boşa
Mübârek kelâmı etme hiç boca
Zamâne ehli talip, kaşa göze taca
Gel sen hikmete râm ol, münzevi yaşa.

Mevlâna derki:
“Söz az da olsa çoktur mana ehline;
Ama azdır çok söz bile suret ehline”

Yorumlar

Tema Tasarım | Osgaka.com