Bir insanın hafızasını ölçmek veya hesaplamak, günümüz teknolojisiyle bile neredeyse zor
tahminlerimizi de aşabilen bir durum. Fakat bazı bilim adamları, insan beynini bir bilgisayara
benzeterek tahmin yürütebilmekteler. Yaklaşık 20 milyar kadar korteksimizde hücre bulunmaktadır.
Bunlar arasındaki ölçüsel bağlantılar baz alınırsa yaklaşık 2,5 milyon GB hafızamız varken 100
milyar kadar da nöron vardır. Elbette ki bu bilgiler söz konusu olarak tahminlerden oluşmakta olup
%100 doğruluk içermiyor. Çünkü her beyin birbirinden farklı olarak daha çok ya da daha az veri
depolayabiliyor.
İnsan hafızası öyle bir noktadadır ki; bir bilgiyi önce toplar, sonra depolar, daha sonra saklar ve
sakladığı bilgiyi de ”hatırlamak” dediğimiz kısım olarak geri getirir. Yaşadığımız her olay eğer bizi
etkisinde bıraktıracak kadar güçlü ise o olaylar hafızamızda bir anı olarak yerleşir ve orada tutulur.
Tüm bunlar için de öncelikle beyinde kodlama işlemi gereklidir. Kodlama işlemi de hepimizin
bildiği üzere odaklanmayla ilişkilidir.
Yıllar geçtikçe hafızada kalan kimi bilgiler doğru hatırlanır, kimi unutulur ve kimi ise yanlış
hatırlanabilir. Bundan dolayıdır ki teknoloji çağı olan bu yaşadığımız çağ içerisinde yapay zekanın
önemi artmıştır. Çünkü bilim adamları yapay zekanın sabit ve net bir bilgi barındırmasıyla beraber,
daha az yorum içerdiğinin kanısına varmışlardır. İnsanların ise daha az bilgi barındırmalarıyla
beraber, daha çok yoruma sahip olduklarını düşündükleri için birçok alanda yapay zekaya ihtiyaç
duymaya başlamışlardır. Bunun içindir ki robotlar bile çoktan icad edilmeye başlanmıştır. Belki de
gelecekte insan gücüne ve zekasına daha az ihtiyaç duyulacak, belki de hiç ihtiyaç duyulmayacaktır.
Yaratıcı, insan beynini o kadar güzel yaratmıştır ki, bir o kadar da karmaşık ve gizem dolu olan
beyin, insanları ”zeka” konusunda sınıflandırmıştır, mesela çok zeki insanların var oldukları gibi…
Oysa hiçbir rahatsızlığı bulunmayıp normal bir insan olanların kendilerini zeki görmemesi de
kaçınılmaz aslında. Halbuki her insan zekidir. Sadece zekasını nasıl kullanacağını bilemeyen
insanlar vardır. Şöyle de örnek verebilirsek; zekasını kötülükten yana kullanan insanların var
oldukları gibi iyilikten yana kullanan insanlar da vardır. Tıpkı Google’dan araştırma yapmak
istediğimiz konuları yazıp o konular hakkında bilgi edinip öğrenmek gibi…
Peki ”beyin” dediğimiz organ sadece insanlarda mı var? Hepimiz bunun cevabını biliyoruz aslında
öyle değil mi? Elbette ki hayvanların da beyinleri bulunmaktadır. Fakat hayvan beynindeki zeka;
acıkma, susama, korkma ve çiftleşme gibi bireysel ihtiyaçlara göre yönelim göstermektedir.
Hayvanlar, belki insanlar gibi düşünemezler ama onlar da anlık olan her şeyin o an farkına varırlar.
Mesela yıllar geçse de sahiplerini her zaman hatırlarlar. Özellikle kargalar, en zeki ve vefakar
hayvanlardır. Onlar kendilerine yapılan iyiliği de kötülüğü de asla unutmazlar. Bir nevi sürü olarak
iletişim haline geçmeleri de cabası. Bir karga yavrusuna dokunduğunuz an, anne karga sizin ne
niyetle onun yavrusuna dokunduğunuzu bilmediği için size karşı savunmaya geçebilir. Bu sebeple
bir karga yavrusuna yardım amaçlı da olsa elinizi uzatmadan önce bir kez daha düşünün. Hafızaları
oldukça güçlü hayvanlardır. İlk yaratılan insanlardan Hz. Adem (a.s.) ve Hz. Havva’nın çocukları
olan Habil ile Kabil’i bilenleriniz vardır. Kabil, kıskançlığından ötürü kardeşi olan Habil’in kafasına
taş atarak O’nu öldürdükten sonra , O’nun cenazesinin toprağa gömülme şeklini bir kargadan
öğrenmiştir. Başka bir örnek daha vermek gerekirse, yavru maymunun boğazında yiyecek kaldığı
zaman anne maymun, Heimlich Manevrası yaparak yavrusunun nefes borusunda tıkanmış olan şeyi
çıkarabiliyor. Bir maymunun da zekasının olduğu tartışılmaz bir gerçek. Tabi bunlar sadece birkaç
örnek… Emin olun, dünyada hayvanlar aleminde daha bilmediğimiz çok fazla sır yatmaktadır.