Derin bir iç çekişimle “affetmek” ne kadar zorlu bir kelime der gibi gözlerimi aynada kendime doğrultmuş bakıyorum. Kendimi suçladığımı ve kendime acı çektirdiğimi fark ediyorum. Oysa affetmek büyük bir yükü üzerinden atmakmış! Bizlere affetmenin kötü bir duygu olduğunu hissettirenler yüzünden bu duygunun aslında öyle bir şey olmadığını affederken insan öğreniyor. Affetmek kendi içindeki vicdanını, merhametini, sorumluluğunu ve en önemlisi yolundaki taşları temizlemekmiş. Affetmediğin sürece sürekli geçmişe dönüp kırıldığın anları hatırlamak tekrardan kendine aynı duyguları yaşatmaktır.
- Önümü göremiyorum neden?
- İnsanlar hep kırıcı neden?
- Benciller neden?
- Başaramıyorum neden?
Bunların hepsinin altında aslında en büyük sebep “affetmek” geçiyor. Affetmeyen insan sürekli kin besler ve o kin zaman geçtikçe insanı yer bitirir. Oysa affetmiş olsa ne olur?
- Çok iyi işler yapıyorum!
- Çevrem yapıcı insanlar ile dolu!
- Beni anlayan ve anladığım kişiler etrafımda!
- Başarılarım günden güne artıyor!
Çünkü sen artık gerçekten sensin! Kin veya nefret besleyen biri değilsin. Önüne kendi elleri ile taş bırakan değilsin. Yapılanlara rağmen ne kadar haklı olsan da durmasını bilen, affeden, yoluna devam eden birisin unutma ki sen sen olduğun zaman bunları yapabilirsin. Affetmenin yüceliğini kendine vererek ilk önce kalbini ve sonrasında etrafını şifalandırıyorsun. İleriye yani hedeflerine sağlam temel adımlarla atmanı sağlayan bu duygundan vazgeçme! Çünkü sen bunları yaparken omzundaki yükleri atmış, yüreğindeki biriktirdiğin hayallerine kavuşmuş olacaksın güzel insan! Allah’ım o güzel yüreğinin ekmeğini yedirmeyi nasip etsin inşallah…
Sevgiler
Kavin İnci Geçkil