A) Öğrencilerin dikkatini toplama
-
- Derse enerjik başlar ve yorgun bile olsa bunu hissettirmez.
- Dersin başlayacağının işaretini verir.
- Sınıf sessizleştikten sonra konuşmaya başlar.
- Derse girdiğinde hızlı biçimde, mümkün olduğunca çok öğrenci ile göz teması sağlayarak onları selamlar ve bu yolla karşılıklı bir iletişim kurar. Bu davranış aynı zamanda öğretmenin sosyal ve psikolojik görevidir.
- Sıcak fakat bir iş toplantısı havası oluşturur.
- Kendine güvendiğini belli eder.
- Anlatacağı konu için heves uyandırır.
- Tüm yönleriyle model oluşturur. Öğrenciler üzerinde oluşturulan model, söylenilen her şeyden daha etkindir. Beden dilinin inandırıcılığı dilin inandırıcılığından daha kuvvetlidir. Öğrencilerin reaktif bir estetik algılamaları vardır. Dış görünüşe karşı çok dikkatli ve duyarlıdırlar. Öğretmenlerin davranışları, giyimleri, tavırları, jestleri, mimikleri, gülüşleri kısacası her açıdan öğrencilerin analiz alanı içindedirler. Öğretmeni sevimli ve sempatik kılan özellikler sadece fiziki güzellikle sınırlı değildir. Fiziki güzelliğe sahip olmayan ancak öğrencilerle kurduğu olumlu iletişim sayesinde öğrenciler üzerinde pozitif etki bırakan ve öğrenciler tarafından sempatik bulunan sayısız öğretmen vardır. Burada önemli nokta, öğretmenin yaydığı pozitif elektriktir.
- B) Konuyu sunuş
- Konuyu ilginç bir şekilde sunar.
- Dersin konusunu açık bir şekilde belirtir.
- Dersin amaçlarını açık bir şekilde belirtir.
- Dersin yapısını açıklar.
- Öğrencilerden neler beklendiğini duyurur.
- Dersin bir önceki dersle bağını belirtir ve bir önceki derste neler yapıldığını kısaca hatırlatır.
- Dersin tüm dönem içindeki yerini belirtir.
- Dersin ilgili dal içindeki yerini belirtir.
- Anlatacağı konuyu öğrencilerin mevcut bilgi ve deneyimleri ile ilişkilendirir.
- C) Konuyu anlatım
- Konuyu anlatmada akılcı, düzenli bir yaklaşım sergiler.
- Dilin kullanımı konusunda öğrencilerden daha duyarlıdır.
- Gramer kurallarına göre konuşma konusunda dikkatlidir.
- Anahtar terimleri tanımlar.
- Açık ve net bir şekilde anlatımını sürdürür.
- Konunun ana yönlerini vurgular.
- Konunun bütünü ile parçaları arasındaki ilişkiyi vurgular.
- Konunun kilit noktalarını önemle vurgular.
- Konuyu verme hızını değiştirir, ses tonunuzu alçaltıp yükselterek vurgulu konuşur, jest ve mimiklerini kullanır.
- D) İşitsel-görsel araçları ve ders yardımcı araçlarını kullanma
- Dersin amacına uygun işitsel-görsel araçları seçer.
- Dersten önce bu düzenekleri kontrol eder.
- İşitsel-görsel araçları etkili bir şekilde kullanır.
- Tahtayı kullanmaya özen gösterir.
- Bu araçların sınıfın tümü tarafından görülmesini sağlar.
- Elindeki materyali açık bir şekilde düzenler.
- Elindeki materyali düzenli bir şekilde gösterir.
- Mümkünse bu materyali sınıfta dağıtır.
- Derste zaman kullanımını o derste anlatmak istediği konulara yeterli gelecek şekilde ayarlar.
- E) Öğrencilerin ilgisini devam ettirme
- Konuya ilgisini canlı tuttuğunu hissettirir.
- Anlattığı konu üzerinde ilginç örnekler verir ve uygun şekiller gösterir.
- Gereken yerde benzerlikleri ve gizlenmiş benzerlikleri kullanır.
- Konuya uygun deneyimler aktarır.
- F) Etkili soru sorma ve cevaplama
- Öğrencilerin isimlerini bilir ve öğrencilere isimleri ile hitap eder.
- Öğrencileri cevap vermeye cesaretlendirir.
- Her defasında farklı öğrencilere soru yöneltir.
- Açık ve net sorular sorar.
- Analiz, sentez ve değerlendirme gerektiren sorular sorar.
- Soruları dağıtır.
- Konuyu açmada ve derinleştirmede sorular kullanır.
- Alternatif cevaplar verilmesini teşvik eder.
- Öğrencilere soruları cevaplandırmaları için zaman verir.
- Öğrencilerin cevaplarını dikkatle dinler.
- Öğrencileri cevap vermeye özendirir.
- Daha fazla cevap verilmesini sağlamak üzere bilinen doğruları kullanır.
- Öğrencilerin cevaplarını belirginleştirir veya belirginleştirmelerini ister.
- Uygun yerlerde öğrencilerin cevaplarını sınıfa tekrarlar veya özetler.
- Doğruyu bulmada yanlış cevapları kullanır.
- Öğrencileri katkıda bulunmaya zorlar.
- Öğrencileri soru sormaya cesaretlendirir ve soru sormalarına olanak sağlar.
- Öğrencilerin sorularını açık bir şekilde cevaplandırır.
- Öğrencilerin sorularına ve cevaplarına atıfta bulunur.
- G) Öğrencilerin katılımını organize etme
- Konuya uygun ödevler hazırlar.
- Öğrencinin yeteneklerine uygun ödevler hazırlar.
- Sınıftaki grupların sayısına ve büyüklüğüne uygun ödevler hazırlar.
- Öğrencilerin grup içindeki görev ve sorumluluklarını değiştirir.
- Öğrencilere sorumluluklarını açık, net bir şekilde bildirir.
- Öğrencilerdeki ilerlemeyi kaydeder.
- Öğrencilere rehberlik eder, problemlerini çözmede yardımcı olur.
- Sessiz, çekingen öğrencileri katılmaya cesaretlendirir ve zorlar.
- Aktif öğrencileri kırmadan geri plana çeker.
- Konudan sapıldığında tekrar konuya dönülmesini sağlar.
- Öğrencilerin çalışmalarını yapıcı bir şekilde değerlendirir.
- Öğrencileri sınıf içinde birbiriyle açıktan karşılaştırma yoluna gitmez, öğrencileri tembel ve çalışkan şeklinde sınıflandırmaz.
- Yaptığı bir hatadan dolayı uyarılması gereken öğrenciye bu uyarıyı ve söylemek istediklerini öğrenci yalnızken söyler.
- Gülünmesi gerektiği zaman güler, fakat hiçbir zaman laubalileşmez ve ciddiyeti elden bırakmaz. Öğrencileri ile iyi ilişkiler kurar ama araya mutlaka bir sınır koyar. Bu davranış, öğrencinin öğretmeniyle yapacağı konuşmalar ve göstereceği davranışlar konusunda ölçülü olmasını sağlar.
- Konuşurken öğrencilerin gözlerine bakmaya özen gösterir. Gözlere bakmak dikkati artırdığı gibi, disiplini ve öğrencinin derse motivasyonunu da sağlar. Öğretmenin gözü üzerlerinde olduğunda, öğrenciler ders dışı düşüncelere kendilerini kaptırmama konusunda daha duyarlı olurlar.
- Kesinlikle sınıfa arkasını dönmez. Tahtayı uzun süre kullanması gerektiğinde bile, çeşitli fırsatları kollayarak arada bir öğrencilere döner ve onlarla iletişimi uzun süreli kesmez.
- Dikkati dağılan öğrencileri fark ederek zaman zaman onlara yönelir ve dersi anlatmaya onlarla göz teması kurarak devam eder.
- Derste konferans verir gibi ders anlatmaz, interaktif bir iletişim içinde olur ve öğrenci ile sürekli sıcak temas sağlayacak şekilde onların dikkatlerini zinde tutar.
- Öğrencilerin sıkıldığını fark ettiği anlarda dersin genel havasını kontrolden çıkarmayacak şekilde ilgi çekici konularla dersi süsler ve zihinleri dinlendirir.
- Hiçbir zaman öğrencilerin kendini işlettikleri izlenimine neden olacak tutum ve davranışlar sergilemez. Bu konulardaki zafiyet öğrencilerin derse olan ilgilerini azaltıcı ve öğretmenin onların gözünde saygınlığını kaybettirici bir etki yapar.
- Öğretmen, öğrencilere öğrendiklerinin işe yaradığını hissettirir. Öğrenilen konular hayatın içinden örneklerle pekiştirilirse bu durum öğrenmeyi artırdığı gibi zihinlerde daha da kalıcı olur. Öğrenciler, böylece öğrendiklerinin ne işe yaradığının da farkına varmış olurlar.
- Öğrencilere, öğrendikleri konuları ara sıra tekrar etmeleri gerektiğini ve uygulamalı öğrenimi tercih etmelerini söyler. Öğrenciler okuduklarının %10’unu, işittiklerinin %26’sını, gördüklerinin %30’unu, gördükleri ve işittiklerinin %50’sini, söylediklerinin %70’ini, yaptıkları şey konusunda ne söylediklerinin %90’ını akılda tutarlar.
- H) Öğrencilerin ihtiyaç ve davranışlarına uygun davranma
- Öğrencilerin anlayıp anlamadığını kontrol eder.
- Gerektiği zaman söylediklerini tekrarlar, netleştirir ve vurgular.
- Dersin içeriğini öğrencilerin düzeyine göre ayarlar.
- Gerektiğinde öğrencileri över.
- Öğrencilerin sorunlarına karşı duyarlılık gösterir.
- Öğretimde kolaylaştırıcı olur.
- Öğrenciler arkadaşları gözünde aptal ve tembel görünmemek için derse katılmaktan çekinebilirler. Basit bilgi transferleri ve ikili diyaloglar yoluyla öğrencilerin durumlarına göre derse katılımları sağlanabilir.
- Herkesin farklı algılama ve anlama, olayları birbirinden farklı yaklaşım ve problem çözme yetenekleri ve tarzları olduğunu unutmaz. Öğrenciler dilsel zeka, görsel zeka, matematiksel zeka, bedensel zeka, müzik zekası, sosyal zeka ve kişinin kendine dönük zekası gibi yedi farlı tip zekaya sahip olabilirler.
- Öğrencilerin kendi davranışlarını düzeltmede yetersiz olduklarını düşünerek yaptıkları eleştirici ve yargılayıcı tutum öğrencilerin kabul edilemez davranışlarını düzeltmede etkili değildir ve öğrencilerde direnç oluşturur. Bu durum, öğretme ve öğrenme süreci üzerinde olumsuz etki yapar.
- Öğrenciler güvensizlik duyduklarında, psikolojik gereksinimleri karşılanmadığında, sevilmediklerine, kendilerini değersiz, gergin ve yalnız hissettiklerinde çalışma istekleri kalmaz. Böyle zamanlarda öğretmenin tüm öğretme çabaları da boşa gider. Bu durumlarda rehber ve danışman öğretmenlere önemli görevler düşmektedir.
- Öğrencilerle sağlıklı iletişim kurabilmenin en etkili yolu, kendinizi onların yerine koyabilmektir ve öğrencilerin söylemek istediklerini anlamaya çalışmaktır.
- Yeni disiplin anlayışına göre öğretmenler; çalışkanlığa, işbirliğine ve yardımseverliğe önem verir, öğrencilerin problem ve arzularına rehberlik eder, öğrencilerin ilgi ve isteklerine yön verir, öğrenci-öğretmen işbirliğine önem verir ve olumlu davranışlar teşvik eder. Bu sayede; eleştirel düşünebilen, soru sorma alışkanlığı olan, problemin birden çok çözüm yolu bulunabileceğini gören, dışa dönük, girişimcilik ruhu olan, uygar, kendine hedef edinmiş, toplum yararını düşünen, sorumluluk duygusu gelişmiş, bilgiye ulaşmayı öğrenmiş, çok yönlü, yaratıcı düşüncesi gelişmiş, sözlü ve yazılı iletişim kurma becerisi edinmiş, öğrenmenin sürekliliğinin önemini benimsemiş, bireysel ve grup içinde çalışma becerisi olan, bilişim teknolojilerini etkin bir şekilde kullanan, yabancı dilini geliştirmiş, analiz etme ve yorumlama ve tasarlama yeteneği gelişmiş öğrenciler yetiştirmek mümkün olur.