“Ne kadar sessizsin, bakışların sükûta ermiş, dinlenmiş bakıyor. Konuşmaya mecalin yok, kızgınlık, öfke yok, çaresizlik bile yok. Anlıyorum; sen diğerlerinden farklısın. Şaşırtıyorsun beni; sabrın, haline şükrediyor olman şaşırtıyor. Biryandan da korkutuyor, normal mi bu sessizliğin?
Polikliniğime gelen hastalardan seni farklı kılan ne? Sonradan anlıyorum; sen bir depremzedesin. Niye öfken yok? Bakışlarındaki korku silinmiş. Anlatmak istiyorsun. Hâlbuki; seni üzerim diye sormaya korkuyordum yaşadıklarını. Ama sen anlatmak istiyorsun. Sakinsin, gözlerin dolu dolu, sesin hafif titreyerek ve sonunda şükür ailem yanımda diyebiliyorsun.”
Sevgili okurlarım; depremzede vatandaşlarımızın hala şok içinde olduklarını ve şu anda sadece şükredebildiklerini polikliniğime gelen hastalardan görebiliyorum. Sosyal medya paylaşımlarında yıkıntılar ya da enkaz altındaki insanlarımıza ulaşırken yapılan çalışmaları görüntüleyen videoların arkasına acıklı fon müzikleri konulması ne derece doğrudur? Bu paylaşımları yaparken daha dikkatli olmamız gerekmez mi? Depremzedeler unutmaya çalıştıkları o kabus anlarını sonradan defalarca bu görüntülere bakarak hatırlayacaklar. Yeterince travmatik olan bu görüntülerin arkasına olayı daha da travmatize edecek fon müzikleri koymak depremzede vatandaşlarımızın emin olun hoşuna gitmeyecek. Onlar; bize güveniyor, milletine, devletine güveniyor, yüreklerindeki kocaman korku yeniden başaracağız cesaretine dönüşmüş. Ben; onların gözlerinde çaresizlik görmüyorum. Onlara gösterdiğimiz yakınlık içlerini öylesine ısıtıyor ki, ihtiyaçları olan tek şey güvenme ve sığınma isteği oluyor. Onlar; bir gün eski günlerine döneceklerine, hatıraları olmasa da en azından maddi kayıplarını onarabileceklerine inanıyorlar.
Bu inancı gördüm, bugün gelen depremzede hastamın gözlerinde gördüm. Hocam sizin için yapabileceğim bir şey var mı sözünde gördüm. Bende çaresizlik, onda ise cesaret vardı. Travmaları çok şiddetli olan insanlarımıza bu kötülüğü yapmayalım, onların kabuslarını şov görüntülere dönüştürmeyelim.
Ümidinizin hiç eksilmeyeceği gelecek günlere…