Eskiden, bizler icin degerli el üstünde degil baş üstünde taşıdıklarımız vardı;
Onlar nelerdi ? Dine, vatana, bayraga, Anne ,babaya, büyüklere akrabalara, komşuya, dostlara, değer verilir.
Hocaya hürmeten gördügümüz zaman ayaga kalkardık, şimdi ise ne gelirse hacı, hocadan gelir diye iftira attık.
Vatan dendimi akan sular dururdu. 9 dan 70 ine sahip cikardık, bayram dedimi, şehit kanı olduğu nu bilirdik.
Şimdi ise kanla , canla alınan degerlere sahip çıkmayan aşagılayan bir nesile döndük.
Anne ,babaya öyle hürmet edilirdiki, yemden, yenmez, içmeden ,içmezdik. Neden
Onların ,CENNET ANAHTARI OLDUGUNU bilirdik.
Akrabalar, bağları ise sıkı idi, neden çünkü ,akraba ,bereket ,birlik beraberlik’ ti .
Şimdi ise düşman gözüyle bakılan, hain diye adlandırılan bir hale geldik.
Neden Allah ‘ın ayetlerini peygamber efendimizin sözlerini unuttuk.
Büyük ve komşu dedigin zaman ,yemekte, otobusde, binekte yer verirdik, hürmet ederdik, komşu açken yatamayan, bir toplumdan,
Ses çıkardı diye öldürmeyi düşünen topluma döndük.
Dostluk dedimi , seni her yerde, savunan , iyiligini ,isteyen, seninle aglayan, seninle gülendi.
Şimdi ise makamın varsa ,dostun olur, paran varsa dostun olur.
Yoksa yalan olur.
Sonuç bizlere ne oldu bu hale geldik dersek bakalım sebebine?
İSRA 23
Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaya iyilik yapmanızı kesin olarak emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlılık çağına erişirlerse sakın onlara “Öf!” bile deme, onları azarlama, onlara gönül alıcı tatlı ve güzel söz söyle!
BAKARA 180
Birinize ölüm yaklaştığı vakit, eğer geride mal bırakıyorsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşrû bir biçimde vasiyette bulunmak size farz kılındı. Bu, takvâ sahiplerinin yerine getirmesi gereken bir borçtur
NİSA 36
Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babanıza iyilikte bulunun. Akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolda kalmışlara, elinizin altında bulunan köle, câriye, hizmetçi ve işçilere iyilik yapın. Çünkü Allah, kendini beğenen ve çokça övünüp duran kimseleri kesinlikle sevmez..
Kişi dostunun dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin.” (Tirmizî, Zühd, 45; Ebû Dâvûd, Edeb, 16)
İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!” (Müslim, Birr, 146; Buhârî, Sayd, 31)
Dini degerlerimiz, örf, ve adetlerimizi kaybettik, keyfi ve batıların yaşantısına özendirildik.
NE GELDİYSE, BAŞIMIZA, ASLIMIZI VE NESİLİMİZİ UNUTTUGUMUZDAN GELDİ,EY KARDEŞİM SİRLEKEN KENDİNE GEL.