Şimdi hayal bile etmekte zorlanacağınız bir veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum.. Dünyanın nüfusu hakkında eskiden işte 7 milyar insanız vs. gibi söylemlerimiz vardı. 15 Kasım’dan itibaren bu söylemi değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü artık Dünya’da 8 milyar insanız.. Sekiz milyar insan.. Her insan her gün sadece 1 fikir üretse.. 8 milyar fikir/gün 🙂 Muhteşem bir şey değil mi?
Benim düşündüğümü düşünmüşler.. Benim yaptığımı yapmışlar.. Dünya’da keşfedilmemiş bir şey kalmamış.. Gibi gibi bizleri karamsarlığa düşürecek bir çok ihtimal daha da artmış durumda 🙂 Düşüncelerimizi daha da ileri götürme, karmaşıklaştırma, farklı algoritmalar üretme zamanı.. Bunun için de bizlerin daha fazla “bilmesi” gerekiyor. Bilmek için başta okumak ama sonrasında okuduğunu uygulamaya koyup, deneyimlemek gerekiyor. Yani bilim ile üretim, bilim ile sanayinin bir arada olması gerekiyor. Ancak o zaman bizler “kalıcı bilgi” üretebiliyoruz. Yoksa ömrümüz sadece bilimsel makale okuyup, “konuyu derinlemesine bilmek” şeklinde geçebilir. Ama bunun uygulamaya dönmesi gerekiyor.
Artan insan sayısı, deneyim edinmeler, yeni düşünce üretme gibi zaten zorlu bir koşu içerisinde olan bizler, bir de bir şeyle daha yarışmak durumundayız. Onu henüz çok silik bir şekilde yaşamlarımızda görüyoruz ama gelecek yıllarda çok daha hızlı bir şekilde yayıldığını göreceğiz. Bunun hazırlıkları o kadar güçlü yapılıyor ki anlatamam..
Bahsettiğim şey “Yapay Zeka”.. Yapay zeka binlerce iş kolunu elimizden alacak güçte. Benim çocukluğumda işte yapay zeka gelişiyor vs. diyorlardı. İnsan zekasının geçemez vs. gibi görüşlerde hakimdi. O yılların penceresinden bugüne baktığınızda öyle görünüyordu. Ama bugünün penceresinden geleceğe baktığınızda yapay zeka sanki “yarın” insan zekasını geçebilecek güçte. Ve bir çok alanda bunu bugüne kadar da başardı zaten.
Gelecekte o kadar çok mesleğin insanlar tarafından yapılması bırakılacak ki anlatamam. O meslek dallarını şimdi saymak istemiyorum.. Çünkü hali hazırda o mesleklerle hayatını geçirmiş insanlar kırılmasın.
Yapay zekanın insan zekasına TAMAMEN ulaşmasının tarihini 2045 olarak bahsediyorlar. Ama bana kalırsa 2030’larda bu gerçekleşecek. Çünkü bu tahminler pandemiden önceydi. Şimdi ise zaman ve teknoloji daha hızlı akıyor.
Geleceğin bu konudaki anahtar kelimesi ise “smart”.. Smart agriculture, Smart learning, Smart production, Smart Goverments…
Biyoteknoloji, nanoteknoloji ve yapay zeka teknolojilerini döngüsel ekonomi kapsamında yaşamlarına uygulayan her toplum geleceğe ışık hızıyla ilerleyecek. Türkiye olarak tam da bu alanlarda inanılmaz yoğunlaşmalıyız.
Hoşgeldin 8 milyarlık Dünya 🙂