Başlık biraz üzücü. Ancak, Suriyeli mültecilerin iş kollarında ki üstünlükleri çok değil, gelecek on yıl içerisinde bariz şekilde kendini gösterecektir. Ülkemize sığınan bu insanlar, yaşamlarını ikamet etmek için düşük ücretle çalışma koşullarını kabul ederek, hem kendileri için yaşama alanlarını genişletme, hem de işverenlere ucuz işçi bulma imkanı vererek işletmelerinin karlılığını arttırma şansını sağlamaktadırlar. Bu kısa vadede her iki tarafa da cazip gelmektedir. Ancak bu durumun önlem alınmazsa olumsuz birçok sonucu olacaktır. Bunun en belirgin durumu özellikle sanayi gibi zor ve ustalık isteyen iş kollarında gerçekleşecektir. Çünkü sanayii iş kollarında iş tutan işletmelerde, Türk işçi sayısı oldukça azalmış, Suriyeli ve mülteci işçi sayıları hakim işçi sınıfı haline gelmiştir. Bu gelecek perspektifte yaşlanacak Türk ustaların yerine Suriyeli ustaların olması anlamına gelmektedir. Verilen imkanlarla kendini yetiştiren işçilerin, Türk gençlerini yetiştirmesi bence çok düşük bir olasılıktır. Bu durumda sanayi gibi önemli iş alanları Suriyelilerin eline geçecek, bu durumda kendi ülkende arabanı tamir ettirmek, lastiğini değiştirmek, araba kaportası, elektriği vs. tamiri için kendi ülkende yabancı olup Arapça bilmek zorunda kalacaksın. Tabi ki yabancı dil öğrenme güzel. Öğrenelim. Ancak meseleye ironi bakış açısıyla bakmaktan ziyade, kahvelerde zaman öldüren gençlerin çalışma şevkini arttıracak açılımlar yapmak gerekmektedir. Her ile bir üniversite açıp, mantar gibi bölümler açtırarak herkesin üniversiteli olma anlayışıyla yola çıkarak, yaş olan ağaçların eğilerek alt iş kollarında kendilerini yetiştirme imkanlarının uçup buharlaşmasının önünü kapatacak uygulamalarla, mesleki eğitimle iş garantili sanat kollarının devlet desteği ile teşvik edilmesinin yollarını aramak gerekmektedir.
Sağlıcakla kalın.