Eskiye dönmek hiçbir konuda mümkün değil. Ya da eskinin tadını almak. Büyük marketlerin henüz olmadığı dönemlerde, bakkalların mahallenin veya semtlerin alışverişlerinin mihenk noktalarıydı. 2000’li yıllardan sonra büyük marketlerin boy göstermeye başlaması, 2010 yılından itibaren yerel market zincirinin tüm ülkeye yayılması bakkal sektörüne önemli darbe vurdu. Bu büyük marketler işi o kadar ileriye götürdü ki yok yok dedirtecek pazarlama stratejileri ile tam manasıyla tüketiciye saldıran bir yapıya büründü. Ne satarsam satayım kar mantığı ile hareket eden bu market zincirinin hızla yayılması, onlarla rekabet etme yeteneğini kaybeden bakkal sektörünü öldürme noktasına getirdi. Kendi ürün desenini oluşturan marketler, tüketicinin de alışverişte kolaya kaçma fırsatı doğurdu. Artık indirim sayılabilecek günlerde önlerinde uzun kuyrukların oluştuğu bu marketler, maalesef rekabet kültürünü de ortadan kaldırdı. Bazen öyle ürünleri reyonlarına koymaktalar ki, bu ürünlerin ucuzluğu, marka veya kalite dinlemeden tüketicinin o ürünlere yönelmesini sağladı. Bu marketlerin neden bu kadar fazla miktarda her bölgeye açıldığı ve denetlemelerin nasıl yapıldığı konuları, yine o mahalleye bu marketler açılırken bakkal, kasap, kırtasiye, zücaciye fizibilitesinin yapılıp yapılmadığı hususları araştırılmalıdır. Bu marketler birçok kişiye iş imkanı sağlayabilmektedir. Sanırım yetkililerin hareket ederken bu noktaları daha çok öne çıkarmış olmaları gerekir. Ancak; bilinmelidir ki, yukarıda bahsettiğim küçük esnaf da aile geçindirmekte ve geleneksel olarak küçük esnaf kültürünü sürdürmektedirler. Bu market zincirlerinin istihdama katkı yapmaları dışında kendi etki alanında bulunan, bakkal ve esnaf sektörüne vergi adında katkı yapması, bu desteğin devlet eliyle yapılması, geleneksel dayanışma kültürünü de beraberinde getirecektir. Etki alanında bulunan sektörleri öldürmemek adına bu yapının oturtulması, büyük market küçük bakkala ve sektöre destek olur mantığıyla, sektörün devamı sağlanmalıdır. Bu büyük market zincirlerinin her bölgeye açılmaması ve denetimlerin bu doğrultuda yapılması milli kaynakların korunması ve işbirliği açısından faydalı olacaktır.
Sağlıcakla kalın.