Sevgili Okurlarım.
Sizlere basit bir soru soracağım. Cevabınız Evet veya Hayır olacaktır.
Zeytinden ilaç olur mu?
Benim cevabım tabi ki Evet!
Türkiye zeytin üretiminde Dünya’da 3. sırada.
Ama zeytinden ürettiklerimiz henüz yolun daha çok başında. Ayrıca gördüğüm şu ki, aslında ne ürettiğimizi de çok iyi bilmiyoruz. Analiz etmemişiz çünkü henüz.
Bana kalırsa Türkiye’de özel sektör ana eksenli ve kurulduğu anda ürün üretmeye başlayan bir Zeytin Bileşenleri İleri Araştırma Ve Farmasötik Ürün Üretim Merkezi kurulmalı. Zeytinin içerisindeki her türlü bileşeni saflaştırmalı, ilaç kalitesinde yani standardize zeytinyağı üretmelidir.
Yüksek polifenollü zeytinyağları, zeytinyağı kulak damlaları, boğaz spreyleri, softjel formülasyonları, zeytin bileşenlerinden fonksiyonel gıdaya giden her türlü formülasyon geliştirme. Bunları bu merkezin yapması gerekmektedir. O zaman piyasadaki diğer zeytinyağlarından tamamen ayrışır. Pazarın farklı olduğu alana doğru ilerlenir.
Hatta bu merkez, zeytin yapraklarından da polifenol saflaştırıp, Türkiye’deki zeytinyağlarını polifenolce zenginleştirmek isteyenlere saflaştırılmış polifenol de tedarik eder.
Hayal edilecek o kadar alan var ki.
Zeytin çok kıymetli. Doğanın bizlere verdiği ve bizim elimizin altında olan çok güçlü bir kıymet, bir değer.
Kore’nin Ginsengi tüm Dünya’da.. Bizler de zeytinden “farma kalite” çalışmalar yaparsak, emin olun Türkiye’nin ivmesi değişir.
Çok zor değil! Hatta bir o kadar basit.
Türkiye’nin bu projeyi yapmaya gücü yeterince var! Bunu çok iyi biliyorum.
Bu zamana kadar neden yapılmamış?
Belki de o gözle bakmamışızdır, bilmiyorum.
Zeytinden elde edilen tüm bileşenler Türkiye’nin kalp-damar sağlığını düzeltebilir, obezitesini engelleyebilir, enerjisini yerine getirebilir, inanılmaz paralar kazandırabilir.
Türkiye’nin “iyi” olması için işlemesi gereken cevherlerden biri de “zeytindir”. Yapraklarıyla, meyveleriyle, tarımıyla.. Her şeyiyle..
Ben bu konuda bir yolculuğa çıkacağım. Çünkü önce insanlarımıza neyin, nasıl yapılmasını gerektiğini göstermek gerekiyor. Akademinin o ölümcül detaylarına çok da inmeden, endüstriyel ölçeklerde ama bilimsel olarak ilerlemek gerekiyor.
Zeytinden katma değer üretmek gerekiyor! Hem de yüksek katma değer. Ama bunu üretirken “Döngüsel Ekonomi” kapsamında da düşünmek gerekiyor. Atık olmadan, çevreyi kirletmeden ilerlemek gerekiyor.
Zeytin, zeytinyağı üretimi ve elde edilen ürünler hakkında “çığır açıcı“, “zemin kırıcı doğaya sahip (ground breaking nature)” ya da biraz argo tabirle “masayı deviren” bir projeyi yakında sizlere açıklayacağım. Ne kadar başarılı olurum ya da olamam bilmiyorum. Ama bunu yapmam gerektiği konusunda çok güçlü bir motivasyonum var.
Yolculuğun sonunda “işte budur” demeliyim.
Sağlıcakla kalın.