Tarımda dijital dönüşüm yeterli mi? Hayır! Yeterli değil. Dijital dönüşümün tarımsal alt yapısı, birlikte ve kollektif üretim modeli ile hayat bulacaktır. Kollektif üretimin yıllar önce yerel de önemli uygulamaları söz konusuydu. Geçmişte lkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan Köy enstitüleri Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel tarafından yönetilen, özgü bir eğitim modeliydi. Kırsal bölgelerin toplum yaşam merkezi haline gelmesini savunan köy enstitülerinde birçok fikir insanı yetişti. Bu enstitülerde modern bilgilerin yanında tarımsal bilgilerde öğretildi. Her köy enstitüsünün kendine ait üretim yaptığı bahçesi, tarlası, arı kovanları bulunmaktaydı. Bu okullar; bugün bakteri gibi çoğalan ve vasıfsız Ziraat mühendisi yetiştirmekten öteye gitmeyen birçok Ziraat fakültesinden çok daha fazla araştırma ve uygulama imkanına sahipti. Bu enstitülerde yetişen kişiler edebiyattan müziğe birçok alanda önemli bilgilerde kazandılar. Bu enstitüleri tek parti iktidarının açtığı, kendi ideolojisinde insan yetiştiriyor şeklindeki yaklaşımlarla maalesef 1954 yılında kapatılması ile tarımsal eğitim alanında önemli bir boşluk doğmuştur. Bu enstitülerde yetişen kişiler Dünya klasiklerini okuyor, müzik aleti çalıyor, aynı zamanda tarımsal bilgileri yerinde öğreniyordu. 1940-1950’li yıllarda kırsalda oluşan bu bilinç, maalesef sonraki yıllarda yerini toplumdan uzak eğitim modellerine terk etti. Ziraat üzerine eğitim veren Lise dengi okulların sayısının azalması, Yök tarafından açılan iki yıllık tarımsal öğretime yönelik MYO ve populist yaklaşımlarla açılan içi boş Ziraat ve Veteriner Fakültelerinden mezun olan öğrencilerin yetersizliği üretimde gün geçtikçe kan kaybeden bir ülke olmamıza katkı yapmıştır. Yeni nesil köy enstitüsü kavramında kısaca şunlar acilen yapılmalıdır. İşlevselliği ve üretim katkısı olmayan Ziraat ve Vetreiner fakültelerinin kapatılması, Tarımsal eğitimin ortaokul düzeyine indirilmesi ve direkt kırsalda gerçekleştirilmesi, bu okullardan mezun olanların iş garantisinin olması. Devlette atıl olan ve sadece evrak memurluğuna zorlanan Ziraat mühendislerin bu okullarda eğitmen olarak görevlendirilmesi. Hazine arazilerinin bu okullardan mezun olanlara kiralanması, yurt dışında eğitim alan eğitmenlerin hayvan ve bitki yetiştiriciliğinde birebir bu öğrencilerle ilgilenerek yabancı dilde eğitim veren Ziraat ve Veteriner fakültelerine yerleştirilmesi. Bitki ıslahı enstitülerinin işlevselleştirilerek, bu enstitülerde bu öğrencilerin yetiştirilmesi ve yeni çeşit ıslahı yapan öğrencilerin ödüllendirilmesi. Tarımsal öğretim veren ortaokul ve liseler de kırsal ile bağlantısı olan öğrencilerin alınması. Üretime direkt katılarak okullarının gelirine katkıda bulunmalarının sağlanılması. Tarımda biyoteknoloji Lisesi, Tarımda Zirai Mücadele Liseleri, Tarımda Hayvancılık Liselerinin kurulması. Bu liselerde sadece tarımsal bilginin değil. öğrencinin talebine göre dil, kültür ve sanata yönelik branşlarda da eğitimlerin verilmesi kısa vadede yapılacak çalışmalardır.
YENİ NESİL KÖY ENSTİTÜLERİ 1
Yorumlar
Benzer Haberler
-
BAŞARILI OLMANIN YOLU
-
Tükettiğimiz Gıdalar ve Davranışlarımız Arasındaki Gizli Bağlantı
-
FENOMEN ÖĞRETMENLER VE MEMURLAR
-
Kalabalıkta Bile Yalnız
-
Post mu dost mu?
-
Çürük üzüm habbesi…
-
KAYBETTİK
-
KANDIRMA SANATI
-
ERZURUMLU NAFİZ KOTAN KİMDİR?
-
Kaht-ı rical, kıtlık mes’elesi…
-
HANGİ ACI UNUTULUR?
-
Toplumsal Değerler